"Her gün,her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakamamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü."
Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.
Sayfa 220 - Can Sanat Yayınları, Ciltli Özel BaskıKitabı okudu
Temmuz sonlarına doğru, gerillalar iki çarpışma dan zaferle çıktı. Bunun Washington üzerindeki etkisi, doğrudan doğruya askeri müdahale düşüncesine dört elle sarılmak ve bunun hayata geçirilmesi için hazırlık lara başlamak oldu. Tedbirli davranmak gerekiyordu, çünkü Birleşik Devletler’in, daha 1965’te, Dominik Cumhuriyeti’ne yaptığı müdahalenin üzerinden fazla zaman geçmemişti ve tüm Latin Amerika ülkelerinde dalga dalga protesto hareketlerinin yayılmasından korkulurdu.
Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.