beni hayata karşı kollayan ömrümün son kalesi ve bu kez de ben sana pek muhterem sevdiğim şu fani suretimle mahsus selam ederim"
Namazın sonundaki selam aslında namazdan çıkışı değil, namazla hayata girişi ifade eder.
Reklam
Abdullah b.Selam( R.A.şunları söyledi: Gerçekten ben zayıf bir kulum. Benim yüce Allah’tan ümitvar olduğum en kuvvetli amelim, kalbimde hiçbir mümine karşı kim, haset ve düşmanlık bulundurmamak ve bana fayda vermeyecek şeyleri terketmektir.
Sayfa 36 - SemerkantKitabı okuyor
Onlar, "Mesela biz sokağa çıktığımızda karşımızda Resûlullah'ı (sas) görünce hemen yanına gider ve O'na (sas) selâm verirdik. Onu ayakta fazla tutmamak ve meşgul etmemek için yolumuza devam ederdik ama Rasûlallah'a doyamazdık. Başka bir yoldan tekrar gelirdik ve bir daha selâm verirdik. Allah Rasûlü (sas) ikinci selâm verişimizi bile birinci selâm verişimiz gibi aynı iştiyak ve heyecanla alırdı. Yine bize takdir ve taltifte bulunurdu." diyorlar.
Hayata rağmen değildi din. Hayat içindi.
Sayfa 111 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyanın kibarca ve onurluca, yani selam vererek ve kumar borçlarını ödeyerek çıkıldığı bir salon olduğunu bilirim.
Sevdiklerinin mutluluğu için ayakta kalanlara ve hayata tutunanlara selam olsun.
Herkes kendine çok dikkat etsin.
Nu'man b. Beşir (r.anh) anlatıyor: Bedevîlerden birinin, Allah Resûlü'nün arkasında namaz kılarken deriden yapılmış sadağı da yanında bulunuyordu. Birisi geldi ve bedevînin sadağını alıp bir yere sakladı. Resûlü Ekrem namazını bitirip selam verince adam, "Nerede benim sadağım?" diyerek telaşlandı. O sırada, bazıları gülüştüler. Bunu fark eden Allah Resûlü: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden, Müslümanları telaşa ve endişeye sevk etmesin!" buyurdu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Selam vermeye tenezzül etmediğin insan sana hayatının ilhamını getirmiş olabilir. Bunu egon ya da kibrin yüzünden ıskalıyor olmak, hayat yolunda tökezlediğin, görünmeyen, sessiz imtihanlarındır.
Reklam
Ey dünyanın zarifi, selam sana. Şüphe etme, sağlığım da, hastalığım da senin elinde. Derde düşenin ilacı nedir söyle? Mademki sözsüz hitap ulaşmıyor, o halde dünya niçin lebbeykle doldu. Nahs, sana beni sa’da çevir der, sa’d sana, ey iki saadet der. Senden feryatla senin önüne gelirim. Ah, senden sana karşı yardım isterim.
Çok erken yaşlardan itibaren, ebeveynlerimiz tarafından, önümüze konan yemeği sevmediğimizde yüzümüzü bozmamamız ya da hoşlan­madığımız birisine selam verirken zorla da olsa gülümsememiz gerek­tiğini öğreniriz. Aslına bakılacak olursa, bize öğretilen şey yüzlerimiz­le yalan söylememizdir. Öte yandan, zaman içinde gerçek hislerimizi saklamak konusunda ustalaşsak bile, arada sırada oluşan “sızıntıların” da önüne geçemeyiz...
Sayfa 213 - Joe NavarroKitabı okudu
Selam namazı bitirmez, namazı hayata taşır.
Selam namazın boyut değiştirmesidir. Selamı düşünelim. Yeni bir ortama geçerken selam veririz. Namazın sonundaki selam da aslında namazdan çıkışı değil, namazla hayata girişi ifade eder. Bir de selam verdiğinde eğer camide isen etrafındaki mü'minlere, tek başına halvette kılıyorsan, seninle birlikte bulunan meleklere, bütün varlığa bir selamet deklarasyonu yapıyorsun demektir. Yani "Ben namaz kıldım, selamete erdim, bundan böyle benden korkmayın, benden size ancak selamet gelir, felaket gelmez." manasındadır. Selam namazı bitirmez. Selam namazı hayata taşır.
Sayfa 140
Artık alışverişe çıktığında, sağa sola eskisinden daha çok selam veriyor, daha sık berbere gidiyor ve manikür yaptırıyordu. Savaş sonrası yoksulluğunda başkalarının ona alayla bakmalarını aşmak için takındığı gurur değildi bu, kimse o zamanki gibi bir bakışla tedirgin edemezdi onu.
Selam olsun Katalonya'ya
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."
Bgst YayınlarıKitabı okudu
331 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.