"son mahpusluğum olacak bu, demiştin
bıyıklarını tararken
çektirdiğin o resim durmakta başucumda --
beni hayata karşı kollayan ömrümün son kalesi-
ve bu kez de ben sana pek muhterem sevdiğim
şu fani suretimle mahsus selam ederim"
İllallah makamına ulaşmak, ancak tevhidi özümseyerek doğru bir şekilde hayata uygulamakla orantılıdır. Tevhid-i ef’âl’i güzel anlamak ve doğru yaşamak; kişinin kendi tercihindedir, kendi düşüncesindedir, kendi kabulündedir.
Kötü gün olmadan kötü gün dostu olur musun?
Yüreğimi yaralamadan konuşur musun?
Çok değil yalnızca gülerek selam verir misin?
Yok yok o da değil! Beni görür müsün?
Kısaca herkese düşman değil, dost diye bakabilir misin?
Gitmeden bu diyardan “boş ver be dost özür dilerim” diyebilir misin?
Kısaca doğduğun gibi kalabilir misin?
Şimdi tekrar hayata sıkı sıkıya tutunma vaktidir.
Allah aşkına ellerinizle sıkı sıkıya tutunun hakikat bildiğiniz ne varsa.
Artık eksilmeyin.
Artık düşmeyin.
Nerede olursanız olun, bir başlangıcın eşiğinde olduğunuzu sakın unutmayın. Utançlarınızla ya da onurunuzla yarına dirençli bir gülümsemeyle selam verin. Durum ne olursa olsun fark etmez.