İçerisindeki bilgiyi alırken bakış açımı geliştiren kitapları ayrı tutarım. Yazarın birincil amacı bu olsun veya olmasın eseri bende bu etkiyi sağladı.
Bilgiye öncelikli olarak hayata bakış açım için önem veriyorum. Hayata ve canlıya. Aslında kitapta daha önce rastladığım ve bildiğim bir çok bilgiyle karşılaştım ama ben bazı şeyleri tekrar tekrar
‘Okuduktan sonra asla eskisi gibi olamayacaksınız’ denilen, ‘okudum hayata ve kendime bakış açım değişti’ gibi bir sürü şeyler duyunca hem merak ettim hem de ne olabilir ki dedim ama gerçekten okurken çoğu noktada aydınlandığımı hissettim.
Kitabı anlatmak istemiyorum çünkü anlatamıyorum bir yerinden başlasam sayfalar dolusu yazabilirim.
Ben çok beğendim ve diğer insanlara da bu konuda hak verdim.
Özellikle kendiyle bağını kopardığını düşünen, bedenin mucizelerinin farkında olmayan, meditasyon gücüne kendinle kalmanın büyüsüne inanan ve beynin sınırlarını bedenin sınırsızlığını keşfetmek isteyen herkese öneririm.
Plasebo SensinJoe Dispenza · Ray Yayıncılık · 2019400 okunma
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı
Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş.
Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Hassasiyetlerinizi, aklınızı, fikrinizi, inancınızı ve her şeyden önemlisi duygularınızı hafife alan insanlara asla tahammül göstermeyin. Aksi halde bu sizin kendinize yapacağınız en büyük saygısızlık olur.
————————————————————————
Meditasyon, kişisel gelişim ve psikolojiyle ilgilenen tüm insanlara yönelik bir roman. Özellikle kendini arayan, yaralı egosuna yenik düşmüş kişilere hitap edecektir. Bizi Nepal'e ve daha uzaklara yolculuğa çıkarıyor. Bu kitabı okuduktan sonra oluşan farkındalık ve düşüncelerle baş başa kalıyorsunuz.
Bir
Bazen gerçekten bu dünyaya ait değilmişim gibi hissediyorum kendimi." Küçük bir ara. "İnsanları sevmediğimi söylüyorum, ama onlarla birlikteyken onlardan bir tür enerji aldığım da doğru.
Bu kitabı Ortamlarda Satılacak Bilgi podcastinin rezonans kanunu bölümünü dinleyince merak edip okumaya karar verdim. O bölümü dinlediğim an o kadar heyecanlanmıştım ki, çok ama çok az kişinin farkında olduğu derin bir hakikati anlamış hissetmiştim. Bu hakikati anlamama yardımcı olan şeylerden biri de bu podcastti. Aslında dinleyeli uzun zaman
Herkese selam.Sizin için esaslı bir kitap seçtim.Zira her babayiğidin harcı da değilmiş bu kitap ,daha doğrusu bu seri.İlk defa bir roman tarafından ezildim
Almadan önce inanılmaz yorumlar görüyordum “okumadan önceki ben ile şimdiki ben aynı değil” ya da “hayata bakış açım değişti’’ vs.. E böyle olunca da mutlaka okumalıyım dedim.
Yalnız
Hayatta herkes inandığı doğruların peşinden gider. Herkesin bir hayat felsefesi, bir hayat görüşü, bir bakış açısı vardır. Ama hayata her gün baktığımız pencereden bakarsak, yaşadığımız hayattan zevk almayız.
Bazen olaylara başka pencereden bakmak gerekir. İşte o zaman hayat daha yaşanır bir hal alır.
Bakış açımız aynı kalırsa, hayata sürekli aynı pencereden bakarsak sürekli aynı şeyleri görür ve olduğumuz yerde sayarız.
Benim de zamanında elde etmek istediğim ama hayata bakış açım yüzünden elde edemediğim şeyler oldu. Ben bakmayı bırakmak yerine hayata, olaylara ve insanlara bakış açımı yani penceremi değiştirdim. Bunu yaptığımda hem kendimi daha çok keşfettim hem de iyileştiğimi fark ettim. Elde etmek istediğim şeylere koşmayı bıraktım mesela. Onların bana gelmesine izin verdim. Mesela bazı şeyleri özgür bırakmayı öğrendim; özellikle de kaybetmekten korktuğum şeyleri. Benden gitmek isteyen her ne ve kim varsa buna izin verdim. Meğer bazen çözüm, insanın bakış açısını değiştirmekmiş. Çok sonra öğrendim.
Ahmet Şerif İzgören'in kitaplarından çok şey öğrendim. Sanırım 8-9 yıldır kişisel gelişime dair herhangi bir kitap okumuyorum. Edinmem gereken bir ders veya tecrübe varsa; bunu yaşayarak, çevremdeki insanları gözlemleyerek ve onları dinleyerek öğrendim. Öğrenmeye de devam ediyorum. Ama "Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır"
Jack London
Ortaokuldayken Türkçe Öğretmenim bir derste “Bir yazarın üslubunu öğrenmek istiyorsanız eserlerini art arda okumalısınız.” demişti. 11- 12 yaşlarında olmalıydım. Öncelikle hocamın bizi bu kadar muhatap alıp üslup öğretme, yazar tanıtma mücadelesine girişini takdir ve şaşkınlıkla hatırlıyorum. Şimdilerle böyle şeyler