Öyle anlar var ki, bunlarda hayatımızın iki yanına yerleştirdiğimiz ve ebediyen hayatımızın fonunu oluşturacağına inandığımız şeyler- bir imparatorluk, bir siyasi parti, bir iman, bir anıt ya da basitçe günlük hayatımızda yer alan insanlar- hiç beklenmedik biçimde devrilir ve o sırada başka bin tane şey öne çıkar.