Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah yolunda gidenler için hayatın doğal akışı böyledir.Şerden sonra hayır, zordan sonra kolay, havftan sonra reva gelir.Hayatın bu akışını bilenler, her parçaya bütün içinde, bütünlük içinde bakarlar.Bu gerçeği bilenler için yaşadıkları hayat Kur’an’da senaryolarını okudukları seyrettikleri bir film gibidir.İlk kez seyredenlerin hop oturup hop kalktıkları filmde onlar içlerine sekine inmiş gibi sakindirler.
Bugünün insanı, bugünkü reel toplum yaşamının etiği içinde insanların birbiriyle ne gibi "değerler" için yaşayıp kavga ettiğini, insanın insandan neden ve ne için korktuğunu, insanın insan karşısındaki toplumsal konumunun nedenlerini nasıl biliyor ise; toplumsal yaşamındaki ilişkilerde başka insanlardan ya da gündelik hayatın akışı içinde her zaman rastlamadığı "yeni" ve "yabancı" öğelerden neden ve niçin korkuyorsa; "aşk" deyince, "başarı" deyince, "erk" deyince, "mutluluk" deyince, "eğlenmek" deyince ne anlıyorsa, TV'nin belgesel/tarih dizilerinde de bunları bulmaktadır. Dizilerdeki tarihi kişiler, karakterler ve yaşamları, bunların yaşamları sırasındaki olaylar hep bu basmakalıp bilgilenimlere göre verilmektedir.
Sayfa 145
Reklam
Ortaklaşılan tek şey, başka hiçbir şeye gerek duymayan yoksunluk hali. Hayatın tüm hareketi, bir sona –amaca– varmak değil, tamamlanmamışlığın, tümlenemeyecek olmanın yol açtığı acele ve karmaşa yalnızca; bir nehrin sürekli akışı, rüzgârın uğultusu, kuşların sesi, fillerin yürüyüşü ve insan... (Ve bilmeme hali; tümlenemeyeceğini bilmeyen insanın cehaleti, iç sıkıntısı –doğada bilgi yok ki, tasasız doğa!)
Ağla dedim kendime sen yine geldiğin karanlığına geri döneceksin Yalnızlığını yine karanlığa gömeceksin O bildiğin, kaçtığın kötü karanlığa sığınacaksın Gördükçe, yaşadıkça bir nehrin akışı gibi kendini ona sürüklersin artık ona ait olduğunu hissedersin . Bir anlamı olmalı akışın , karanlığa geri dönmenin bir anlamı olmalı Bir hayatın , bir yaşamın, bir duruşun bir anlamı olmalı. Olmazsa neden geri dönelim doğduğumuz yere başladığımız yere . Belkide bizi saran bizi çerçevesinde süsleyen bu karanlık özgür olduğumuz alandır. Seni sen yapan, sana kendini gösteren , seni sana keşfeden bu zemheri karanlık.
Fermandar Geverî
Fermandar Geverî
"Hayatın hızlı akışı içinde, küçük anları sonuna kadar yaşayamayacağını sezince, önce büyük bir ümitsizlik ve korkuya kapıldı."
Sayfa 630Kitabı okudu
Bu hayatta yirmi yıl yaşadıktan sonra dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu anladım. Yirmi beş yıl yaşadıktan sonra aydınlıkla karanlığın bozuk para gibi iki farklı tarafı olduğunu, ışığın vurduğu yerde mutlaka gölgenin de olacağını anladım. Otuzuncu yılımı yaşadığım şu anda ise şöyle düşünüyorum: Mutluluk arttıkça hüzün de iyiden iyiye artar. Keyif hissettikçe çekilen acı büyür. Bunları ayırmaya çalışırsan hayatın akışı bozulur. Bir araya getirmeye uğraşırsan başarısız olursun. Para önemlidir. Ancak senin için önemli şeyler çoğaldıkça, kaygılar uyku sırasında dahi peşinden gelmez mi? Aşk mutluluktur ancak bu mutlu aşk ağırlaştıkça ve taşınması zorlaştıkça insan aşksız geçen zamanlarını daha bir sever hâle gelmez mi?
Sayfa 7
Reklam
Sosyoloji "sakinler" arasında kimsenin bırakın yanıtlanmayı, sorulduğunu bile hatırlamadığı sorular sorarak rahat ve sessiz hayat tarzını bozar. Bu gibi sorular belli olan şeyleri bulmacalara dönüştürür; bildik olanı bilmedikleştirir. Ansızın hayatın günlük akışı masaya yatırılır. Artık o yalnızca olası tarzlardan biri, tek ve eşsiz olmayan, "doğal" olmayan bir hayat tarzı olarak görünür.
Dilerim öyle bir dünya vardır ...
Mutluluk ve başarı arayışına gem vurulabilen, keder ve hayal kırıklığının da hayatın akışı içinde doğal sayıldığı bir dünyayı özlüyorum. Bizi robot değil de daha insan kılan, kendimizi ve hayatı düşündüğümüz, varlığı seyreyleyip süzdüğümüz, yavaşladığımız bir dünya. ‘Kâfi’ diyebildiğimiz, ele geçirmek için tabiatı talan etmediğimiz, tamahkârlığı dizginleyebildiğimiz bir dünya. Ağız dolusu gülmek zorunda hissetmediğimiz bir dünya.
Sayfa 195
ne yaptın sen sana?!...
Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek - yıllar yılı unuttun onu yalnızca: Bunu da "koşullar"a, "hayatın akışı"na, "sorumlulukların"a falan bağlamaya kalkışma - bahane bulmağa çalışma: Sendin, sendeki asıl senin anlamını, önemini, değerini gözardı eden: korkaklıkla işin kolayına kaçan... O işte şimdi hesabını soruyor o sahici senin, senden : ne yaptın sen sana?!...
Farkına varmaksızın yarattığımız kısır döngüler, han­gi içerikte olursa olsunlar uyuşturucu niteliğindedirler, benliğimi­ze egemen olduklarında hayatın akışı duraksar, yıllar geçip gider­ken aynı döngünün içinde tekrarlanıp durulur, çoğu kez farkına varılmadan.
Reklam
Kendin olmayı yeniden öğrenmen gerek - yıllar yılı unuttun onu yalnızca: Bunu da "koşullar"a, "hayatın akışı"na, "sorumlulukların"a falan bağlanmaya kalkışma - bahane bulmağa çalışma: Sendin, sendeki asıl senin anlamını, önemini, değerini gözardı eden : korkaklıkla işin kolayına kaçan... O işte şimdi hesabını soruyor o sahici senin, senden : ne yaptın sen sana?!...
144 syf.
5/10 puan verdi
Bu kadar kasma, paranoyak olursun ;)
"Buldum. Buldum. Son soru. Sen hala bir nebze olsun, kalbinin herhangi bir köşesinde, evliliğin bir aşk ilişkisi olduğu yanılsamasını taşıyor musun? Eğer taşıyorsan, bu birçok sorunun nedeni olabilir." Soruyu soran karakter, bunun bir yanılsama olduğunu kabul ederek, içine kendi yargısını da katarak sormuş ama, siz ne düşünürsünüz?
Aldatma
AldatmaPhilip Roth · Ayrıntı Yayınları · 2010113 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Leyla’yı Bulmak // Serpil Coşan Kalemiyle yeni tanıştığım yazar Serpil Coşan. Ancak dilini, karakterleri betimleyişini, duygu aktarımını oldukça çok sevdim. Merkezine Leyla ve Yusuf’u almış bir kitap #leylayıbulmak ve okurken sık sık kendinizi sorgulayacağınız bir eser. Leyla ve Yusuf’un kesişen yolları şiddetli baş ağrısı sebebiyle hastanede birleşirken teşhisin konulması ile bambaşka bir rotaya doğru ilerliyor olaylar. Bilinçaltına itilenler gün ışığı görmeye başlıyor yavaşça. Kişisel gelişim kitabı hissiyle başlayan sayfalar bambaşka bir boyuta evrilirken fiziğin, çekim kuvvetinin ve inanışların bileşkesini sunuyor okuruna “Leyla’yı Bulmak”, düşünce gücünü aktarıyor. Onun arayışında aslında kendisini arayıp buluyor okuyan, evrenin diline kulak vermeye başlıyor. Çoğu zaman bir kaosun içine sürüklenmiş hissederiz kendimizi, çırpındıkça saplanırız bataklığın yumuşak zeminine doğru. Kendimizdeki gücü unuttuğumuz zamanlar olur günün akışı içerisinde. Acı, üzüntü, mutluluk, heyecan gibi duygusal faktörlerin hormonlar üzerine, doğal olarak metabolizma üzerindeki etkisine inananlardanım. Yazarımız da düşünce gücünün pek çok şeyi etkileyebileceğine gem vuruyor kitabıyla. Hayatın akışı her insanı farklı şekilde etkiler. Yaşananlar, öğrenilen ve hayata dahil edilenler tecrübe taşlarının birer birer eklenmesidir. Eklenen her bir taş, bizi oluşturmaya devam eder. Akıcı dili ile aktarılmak isteniler ustaca verilmiş okuruna, sade ifadesiyle düşündürüp sorgulatan bir metin, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyenlerden.
Leyla'yı Bulmak
Leyla'yı BulmakSerpil Çoşan · İnkılap Kitabevi · 202326 okunma
İçinde olduğun bir boşluk var ve sen ne hissettiğini bile anlayamıyorsun. Bir şeyler olup bitiyor, gelip geçiyor, hayatın akışı devam ediyor. Ama sen sadece bir noktaya odaklanmış düşünüyorsun. Öyle bişi işte.
Hayat burada çok hızlı akıyordu. İnsanların adımları ve cümleleri hayatın hızlı temposuna eşlik ediyordu. ... Sürekli bir yere yetişme telaşı içindeki karıncaları andırıyordu. Dev kentin hızlı akışı ve ağırlığı altında her an ezilme tehlikesiyle yaşayan, kentin sunduklarından kendi payına düşen ne varsa aceleyle kapıp götürmeye çalışan, iş güç arasında yolda durup iki çift laf edecek vakti olmayan, uzaktan bakınca hepsi birbirinin aynı görünen karıncalar...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.