İsa, ölümü ile, başkasına hükmetmek gibi uğursuz bir ihtiyacı kesin olarak yok edebilir miydi? Bu kendini tatmin etme ve başkalarını sevmeme olgusu, kuvvetli olanı kuvvetini körükörüne kullanmaya, zayıfı da aşırı itaate, dalkavukluğa, ihanete sürüklüyordu ve bütün bunların tek bir amacı vardı: Cazibesi insanı “her şey mübahtır“ görüşüne düşüren
Krallıkları lafla devirmek kolaydır. İstediğin kehanette bulunabilirsin, fikirlerin hükümsüz sözler olarak kalacaktır. Dünya her zaman bir kuvvetler topluluğu olmuştur ve bu hiç değişmeyecektir. Kuvvetli zayıfa hükmedecek, gelecekte de kuvvetli olanlar hükmetmeye devam edeceklerdir. Bu, değişmez bir kanundur, gökte parlayan yıldızlar kadar
Reklam
- bana kalırsa genel olarak hayatın sırrı her şeyi sakince ele almaktır. - hayatın sırrı yakışık almayacak bir hissi asla duymamaktır. - hayatın sırrı çok ama çok fena aldanmış olmanın verdiği hazzın kıymetini bilmektir. - hayatın sırrı insanı baştan çıkarabilecek şeylere karşı koymaktır. - hayatın sırrı falan yoktur. hayatın amacı, o da eğer varsa, sürekli baştan çıkarıcı şeyler aramaktır sadece.
"Fazla değil, yedi yaşındaydım. Hayal kurmanın, hayatın tek amacı olduğuna inandığım bir yaşta."
Sayfa 51 - doğan kitap
İnsanı Anlamak
"Hayatın hiçbir amacı yoktur. Hayat sizin yüklediğiniz anlam kadar anlamlıdır."
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.