İnsan yeteneklerinin en insana özgü olanına, acıyı başarıya dönüştürme yeteneğine tanıklık edilerek yaşamdan zorla bir anlam çıkarılabilirdi.
Sayfa 23
Hayatın anlamını sormamamız gerektiğini çünkü hayatın anlamı nedir derken sorgulananın bizzat biz olduğumuzu; bu soruya cevap vermesi gerekenin bizden başkası olmadığını; hayatın bize sorduğu sorulara cevap vermesi gerekenlerin bizler olduğunu ve bu hayat sorularını ancak şimdi-burada-varolușumuzu sorgulayarak cevaplandırabileceğimizi düşünüyordum. Îkinci temel düşüncem ise, nihai anlamın bizim kavrama yeteneğimizin ötesine geçtiği, zaten geçmiș olmasının șart olduğu, tek sözcükle bu durumda, benim tanımımla, bir "üst-anlamın' söz konusu olduğu, ama bu üst-anlamın, duyumlar-üstü ile karıştırılmaması gerektiği şeklindeydi.
Sayfa 17
Reklam
"Her insan tüm yaşantılarının arkasında temel birkaç sorudan kaçmak ve bu sorulara cevap aramaktadır. Hepimizi ürküten bu sorular zaman zaman patolojilerimizin temel kaynadığını oluşturabilmektedir. " Hayatın anlamı nedir? Geleceği bilmek ve belirlemek bügünden mümkün müdür?
Sağlık alanındaki modern yönetim-bakım hareketleri psikoterapi sahası için ölümcül tehditler ortaya koymaktadır. (1) Terapinin gerçekdışı bir biçimde kısa olması, semptomları doğuran alttaki çatışmalar yerine yalnızca dışarıdaki semptomlara odaklanması gerektiği, (2) terapinin gerçekdışı bir biçimde ucuz olması gerektiği (ki bu hem gerekli yılları derin bir eğitime yatıran ve hem de yetersiz eğitim almış terapistlere gitmeye zorlanan hastalar için cezadır), (3) terapistin tibbi modele öykünmesi ve kesin tibbi hedefler formüle etme ve her hafta onları değerlendirme saçmalığına girmesi gerektiği ve (4) terapistlerin yalnızca deneysel olarak geçerli kılınmış terapileri (EVT) uygulaması, böylece semptomların hafiflediğini gösteren kısa, görünüşte kesin bilişsel davranışçı tarzları desteklemesi gerektiği şeklindeki emirleri bir düşünün. Ama psikoterapi sahasına yapılan bütün bu yanlış temelli ve korkunç saldırıların içinde hiçbiri, protokol zorlamalı terapiye yönelik eğilimden daha korkunç değildir. Bu yüzden bazı sağlık planlamaları ve HMO'lar, terapistin terapi seyri için belirlenmiş bir planı takip etmesini ve hatta her seansta planlanan maddelerin işlenmesini gerektirmektedir. Kar sağlamaya aç sağlık hizmeti idarecileri ve hatalı profesyonel danışmanlar, başarılı terapinin hasta ve terapist arasındaki ilişkinin bir sonucu olmaktan çok elde edilen veya dağıtılan bilginin bir işlevi olduğuna inanmaktadır. Bu çok büyük bir hatadır.
Sayfa 187
Hayatın Anlamı
Peki, eğer ölüm kaçınılmazsa, eğer tüm yapıtlarımız, hatta tüm güneş sistemi bir gün yok olup gidecekse, dünya tesadüfi ise (yani her şey pekela başka türlü de olabilir idiyse), eğer dünyayı ve dünyanın içindeki insani düzeni insanlar kurmak zorundaysa, o zaman yaşamın ne gibi bir kalıcı anlamı olabilir? Bu soru çağdaş erkek ve kadınların huzurunu kaçırır ve pek çoğu yaşamlarının anlamsız ve amaçsız olduğunu hissettikleri için terapi den yardım umarlar. Bizler anlam arayan yaratıklarız. Biyolojik bakımdan sinir sistemimiz, beynin kendisine gelen uyaranları otomatik olarak belli bir sistem içinde gruplandırması esasına göre düzenlenmiştir. Anlam aynı zamanda bir egemenlik duygusu da sağlar: Belli bir örüntüden yoksun, gelişigüzel olayların karşısında kendimizi çaresiz ve şaşkın hissettiğimiz için onları düzene koymaya ve bunu yaparken de onların üzerinde bir denetim duygusu kazanmaya çalışırız. Daha da önemlisi, anlam, değerlerin ve dolayısıyla davranış kurallarının kaynağını oluşturur: bu durumda niçin sorularının (Niçin yaşıyorum) yanıtı, nasıl sorularına (Nasıl yaşıyorum?) bir yanıt getirir.
Gerçi insan şartlanmışlıklardan hiçbir zaman tamamen kurtulmuş değildir, tipolojik, biyolojik, sosyal ve kültürel tarzdaki belirleyici şartların damgasını yemiştir, ama bu şartlanmışlıklar içinde, gündelik hayatta, kendisine meydan okuyan, onu teşvik edip mücadeleye davet eden sayısız olay ve ilişkiyle karşılaşır.
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
İnsanın içinde inkar edilmez bir kendini aşma, sınırlarını ihlal etme, hayatına bir anlam kazandırma itkisi bulunmaktadır.
Sayfa 220Kitabı okudu
İnsan olmak duruma değil nesneye yöneliktir. İç, ruhsal durumlarla ilgili olmayıp dışarıdaki, dünyadaki nesnelerle ilişki üzerinden tanımlanabilir.
Sayfa 205Kitabı okudu
. Aşk, sevilenin fiziksel kişiliğinin çok ötesine geçer. En derin anlamını manevi varlığında, içsel benliğinde bulur. Gerçekten orada olup olmadığı, hâlâ hayatta olup olmadığı bir şekilde önemini yitiriyor. . . .
359 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.