Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
166 syf.
·
Puan vermedi
İnsanın Anlam Arayışı / Viktor Emil Frankl İncelemesi
"Yazar ve Psikiyatr Dr. Frankl, irili ufaklı birçok ıstıraptan mustarip olan danışanlarına "Neden intihar etmiyorsunuz?" diye sorar. Verdikleri cevaplarda genellikle psikoterapisinin ana hatlarını bulabilir: Bir insan çocuklarına karşı hissettiği sevgisine; bir diğeri kullanılabilecek bir yeteneğe; üçüncü biri belki sadece
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,5bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Yalom'un ödül aldığı bir törende yaptığı konuşmanın metni. Bir ateist olmasına rağmen din ve psikiyatri ödülü almış olmasına kendisi de şaşırmış ilk öğrendiğinde. Kısa bir kitap. Anlam arayışı yolculuğunda, kendisini ve hastalarını din ve varoluşçu psikoterapi arasında sallandırırken gözlemlediği tepki, yaklaşım ve kavramlara değinmiş kısaca. Düpedüz bir Nietzsche, Schopenhauer ve Sartre etkisi okunabiliyor ki Yalom zaten bunu her fırsatta dile getirmiş. Din ve mantığın çelişkilerini tartışmasız bir kesinlikle kabul ederken, diğer yandan, öldükten sonra "sevdiklerimle tekrar beraber olma" fikrine keşke inanabilseydim diye belirtmiş. Nispeten materyalist bir yaklaşımı olmasına rağmen, dini hatta dinleri ve dahi inanç ekollerini, tüm kalbiyle inanan birisinden çok daha iyi bildiğine ve tahlil ettiğine şüphe yok. "Varoluş"un getirileriyle yüzleşen insanın dört nihai kaygıyla düğümlendiğini söylemiş ki bu kitabın(konuşmanın) eksenini bunlar oluşturuyor.  "Ölüm" ,  "Soyutlanma"  ,  "Hayatın Anlamı" ve "Özgürlük" Hepsi de düşünmeyi seven insanların dönüp dolaşıp başa sardığı popüler, gizemli ama bir o kadar da tanıdık kavramlar zaten.
Din ve Psikiyatri
Din ve PsikiyatriIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20171,240 okunma
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Ceteris paribus, bütün şartlar aynı olduğu halde, sadece geleceğe yönelebilmiş ve gerçekleştirilmesi ancak gelecekte mümkün olabilecek, kendilerini beklediğini düşündükleri bir anlama bağlananlar hayatta kalabilmeyi başarabilmişlerdi.
Sayfa 30
"Her hastanın içinde ve her klinik ortamın içinde zengin insan dramasının krizaliti yatmaktadır. Psikoterapi sanatı bu dramayı harekete geçirmekte yatar."
"İnsanın sorumluluğunun etrafında korkunç bir şey vardır. Bu aynı zamanda harika bir şeydir. Her an bir sonraki anın sorumluluğunu taşıdığımı bilmek çok korkunçtur; her bir karar, en küçüğünden en büyüğüne bütün 'ebediyet' için alınmış bir karar olacaktır. Her an, bir imkanı, anın imkanını gerçekleştiririm ya da heba ederim. Her bir an binlerce imkanı beraberinde getirir ve ben sadece gerçekleştirmek için tek bir imkanı seçebilirim, ama işte bunu yapar yapmaz bütün öteki imkanları da lanetlemiş, bir daha var olmamaya mahkum etmişim demektir."
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Kant’ın kendisi “kategorik imperatifinin ikinci tanımında, her nesnenin kendi değeri vardır ama insanın ise onuru, haysiyeti, der. İnsan, ona göre, hiçbir zaman bir amacın aracı olmamalıdır. Gelgelelim son yirmi otuz yılın ekonomi düzeninde çalışan insanların büyük bir bölümü tamamen araca dönüştürüldü, ekonomi hayatının aracına indirgenip onuru, haysiyeti yok sayıldı. Bir tür hayatın ihtiyaçlarını karşılayan araç olup çıktı; insanın kendisi ve hayatı, yaşama gücü, emeği, iş yapma gücü amacın aracı oldu.
Hayat bir "şey" değildir, bize bir görev olarak verilmiş olan bir şeydir. Hayat bir şey için bir fırsattır.
Hayatın anlamını sormak bize düşmüyor. Sorular soran, bize sorular yönelten hayatın kendisidir. Sorgulanan bizleriz. Cevap aramak zorunda kalan; hayatın saat başı sorduğu soruya, “hayatın sorularına” cevap verecek olan. Yaşamak sorgulanmaktan ve bütün varlığımız cevap vermekten öte bir şey değildir. Hayatın sorumluluğunu yüklenmekten başka bir şey değildir. Böyle düşünebildiğimizde bizi hiçbir şey ürkütemez; hiçbir gelecek, görünürdeki hiçbir geleceksizlik. Çünkü içinde yaşanılan şimdi her şeydir; çünkü hayatın ebedi-ezeli sorusunu yöneltir bize. Her şey, bizden ne beklendiğine bağlıdır. Bizi gelecekte nelerin beklediğini ise bilmeye ihtiyacımız olmadığı gibi zaten bilemeyiz de.
455 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.