DOĞUM GÜNÜ’NE GÖRE GÜNLERİN ESRARI Ay’ın 21’inci Günü Doğanlar: Çok şanslısınız. Hayatın parlak ve göz kamaştırıcı taraflarıyla ilgilenirsiniz. Bunun için de; yardım etmeyi, birlikte çalışmayı sevmezsiniz. Çabuk dostluk kurar, ama onları kısa zamanda terk edersiniz. Para harcamayı da seversiniz. Nasihat: Hayatı biraz daha ciddiye almayı öğrenmelisiniz!
Zahirde alınan abdestin zamanı muayyendir. Güne, geceye bağlıdır. Îç âlemin; yani, batın âleminin abdesti ise, ömür boyuncadır. Buradaki ömürden murad, dünya ve ahiret ömrüdür; dolayısı ile sonsuzdur. Zaten, bu hayatın ötesindeki ömrün sonu yoktur.
Reklam
Taharet Beyan Olunur
Taharet, temizlik manasına gelir; burada anlatılacak temizlik iki çeşittir. Biri, dış temizliği ki, bu dinin zahirî emrindeki temizliktir, suyla hasıl olur. Öbürüne gelince, tevbe, büyük bir zattan alınacak telkin ve iç temizliği ile olur. Ayrıca manevî yola girmek de icab eder. Şeriatın emrine göre, insandan çıkan bir necis sonunda abdest bozulur; yeniden abdest almak gerekir. Abdesti yenilemek üzerine, Peygamber S.A. efendimizin buyurduğu şu Hadis-i Şerifler manalıdır: - «Herkim abdestini tazelerse, Allah onun iman nurunu parlatır, yeniler.» - «Abdest üzerine abdest, nur üstüne nurdur.» Zahirde alınan abdest bozulunca, tazelenir. Manevî abdestin bozulduğu da olur. O, kötü işler ve düşük huylarla bozulur.. Manevî abdesti bozanlar arasında, büyüklük satmayı, kendini beğenmiş olmayı, gıybeti, koğuculuğu, bühtan atmayı, yalanı saymak kabildir. Ayrıca gözün, kulağın, elin, ayağın yaptığı hatalar da bu meyanda sayılabilir. Çünkü: Peygamber S.A. efendimiz: - «Bu gözler zina eder.» Buyurur.. Bu abdestin yenilenmesi, halis tevbe ile olur. Bu, müfsit hataların hepsini bırakmakla hasıl olur. Pişman olmak, istiğfar eylemek ve bütün bu kötü huylardan sıyrılmakla hasıl olur. İrfan sahibinin, namazı tam olması için, tevbesini yukarıda sayılan afetlerin istilasına uğramaktan esirgemesi gerekir. Allah-ü Teâla buyurdu: - «İşte bu, tevbe edip, tevbesini tutanlara; vaad olunmuştur.» (Kaf, 4) Zahirde alınan abdestin zamanı muayyendir. Güne, geceye bağlıdır. Îç âlemin; yani, batın âleminin abdesti ise, ömür boyuncadır. Buradaki ömürden murad, dünya ve ahiret ömrüdür; dolayısı ile sonsuzdur. Zaten, bu hayatın ötesindeki ömrün sonu yoktur.
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın… Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya… Kapıları sırlara açılan bir kent… Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar… Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı… Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu… Ölümün yok edemediği bir sevda… Yıllara
Hayalin gül bağı elbet ki, senin nakşa uyan; Gönlümün uç yasemin, zülfünün ısrarla ne hoş! Aşk yolunda belanın sel, verivermez ki geçit; Görme arzum seni ister, bilirim efkârı hoş! Gözlerin meftunuyum, bunca elem hastalığın, Hep yüzün derdime derman, bu ilaç esrarı hoş!
Şehrin Tutkusu
“Karanlık Bir Ormanın İçinde Bir İnziva Evinde Herkesten Uzak Çalışıp Durmak, Olağan Koşullarda Şehrin Tutkulu Hayatına Dahil Olan Adamların Maruz Kalması Gereken Yaşam Ve Ölümle İlgili Bu Büyük Felaketlerden Korumuyorsa İnsanı, Neye Yarar?”
Sayfa 114 - Kara ÇınarKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.