Amcaoğullarımız yakamızdan ellerini çekmezler. Kâbil'in çocuklarını kastediyorum. Üç işbirlikçi, her zaman ve her yerde hep birlikte hareket eden üç hemfikir! Kurdun elinden zorbalık kılıcını alsan fare servetle seni satın alır; satılmazsan tilki din ile seni aldatır; bu olmazsa ilimle, bu olmazsa, sanatla, o da olmazsa felsefeyle, ideolojiyle... Olmazsa oyunla, o da olmazsa dolambaçlı yollarla, danışıklı dövüşlerle, bu da olmazsa ağlayıp sızlamalar, yalvarıp yakarmalar, dövünmeler, ah vah etmeler ve zihnî ve ruhî meşguliyetlerle... Olmazsa kinler hep tarihe, aşklar da ölüm sonrasına aittir diyerek "hâl"den gaflet eden her şeyle, bu da etki etmezse tüketim, zevk, eğlence, gösteriş, lüks, rütbe, makam, varlıklılık, borç, kredi, taksit ve köpek dolastirma çılgınlıklarından dem vurup adını "yaşam" koymakla, çalışma ve fazla mesaiden dem vurup adına "refah" diyerek korku, endişe, dalkavukluk ve zevkle, ömrü gece gündüz koşturarak geçirmekle, kendini bir kaç yıl geri alma duygusuyla bütün özgürlük, değer ve fırsatları "lüks"e kurban etmekle, geçmişte yediğin şeyler için geleceğini modern patronlara, modern tablete adamakla, "rahat vasıtalarını" satın almak için"hayatın rahatı"nı saymakla; ölünceye kadar koşturup ömründe bir an olsun düşünmemekle, anlamak için bir fırsat yakalamamakla... Bunlarda yetmezse caz, eğlence ve seks şamatasıyla; bu da mı olmadı, o takdirde tasavvuf cezbesiyle, uyuşturucu, eroin, esrar, LSD ve daha başka binlerce ayak oyunlarıyla, binlerce hak ve bâtılla, seni kendinle meşgul edip oyalayacak, haktan gafil kılacak her şeyle!