Insandan petrol çıkmaz !
"'gittiği .. üzerin de konuşulmamış bilinmezliklerle bezeli.. ... git! gittiği.. .. bittiğini hisseden hislerle "aşka" peygamber indiği.
Reklam
İnişli çıkışlı bir hayatım oldu ve dökülen süte ağlamamayı öğrendim.
Sayfa 178 - parola yayınlarıKitabı okudu
Amcaoğullarımız yakamızdan ellerini çekmezler. Kâbil'in çocuklarını kastediyorum. Üç işbirlikçi, her zaman ve her yerde hep birlikte hareket eden üç hemfikir! Kurdun elinden zorbalık kılıcını alsan fare servetle seni satın alır; satılmazsan tilki din ile seni aldatır; bu olmazsa ilimle, bu olmazsa, sanatla, o da olmazsa felsefeyle, ideolojiyle... Olmazsa oyunla, o da olmazsa dolambaçlı yollarla, danışıklı dövüşlerle, bu da olmazsa ağlayıp sızlamalar, yalvarıp yakarmalar, dövünmeler, ah vah etmeler ve zihnî ve ruhî meşguliyetlerle... Olmazsa kinler hep tarihe, aşklar da ölüm sonrasına aittir diyerek "hâl"den gaflet eden her şeyle, bu da etki etmezse tüketim, zevk, eğlence, gösteriş, lüks, rütbe, makam, varlıklılık, borç, kredi, taksit ve köpek dolastirma çılgınlıklarından dem vurup adını "yaşam" koymakla, çalışma ve fazla mesaiden dem vurup adına "refah" diyerek korku, endişe, dalkavukluk ve zevkle, ömrü gece gündüz koşturarak geçirmekle, kendini bir kaç yıl geri alma duygusuyla bütün özgürlük, değer ve fırsatları "lüks"e kurban etmekle, geçmişte yediğin şeyler için geleceğini modern patronlara, modern tablete adamakla, "rahat vasıtalarını" satın almak için"hayatın rahatı"nı saymakla; ölünceye kadar koşturup ömründe bir an olsun düşünmemekle, anlamak için bir fırsat yakalamamakla... Bunlarda yetmezse caz, eğlence ve seks şamatasıyla; bu da mı olmadı, o takdirde tasavvuf cezbesiyle, uyuşturucu, eroin, esrar, LSD ve daha başka binlerce ayak oyunlarıyla, binlerce hak ve bâtılla, seni kendinle meşgul edip oyalayacak, haktan gafil kılacak her şeyle!
Sayfa 190 - Fecr Yayınları
şimdi birdenbire, içini bir esrar duygusu sarmıştı; günün birinde karşısına çıkacak birinin, hayatının bütün hikayesini değiştireceğini düşlüyor; biri için çok özel olmak ve o birinin de kendisi için aynı ölçüde özel olmasını istiyor, elinde olmaksızın sürekli bunun hayalini kuruyordu. Bir yerlerde yaşadığından emin olduğu, varlığını kuvvetle hissettiği, ama hiç tanımadığı, yüzünü hiç görmediği biri için hasret duyuyor, burnunun direği sızlıyor, kimi zaman gözleri doluyordu. Eskiden duyup geçtiği nice aşk şarkısı bile, birdenbire hiç olmamış birinin hatırası yerine geçmişti. Onun bir gün karşısına çıkacağı büyülü anın beklentisi, zamanı ürperten bir şiddetle bütün hayatını doldurmaya başlamıştı. Biri olmadan olunan aşk sıtmasına tutulmuştu. Kalbini aşka açık tutmuş, yaşamında birkaç kez sevmiş ve ona yeniden susamış insanlara tanıdık gelen bu duygu, onun büsbütün yabancısıydı;
Sayfa 665Kitabı okudu
C – Namazda lâzım olan tâdil-i erkân, müdavemet, muhafaza gibi ikamenin mânalarını mürâat etmeye işarettir. Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvî bir münasebet ve nezih bir hizmettir ki, her ruhu celb ve cezbetmek namazın şe'nindendir. Namazın erkânı, "Fütuhat-ı Mekkiye"nin şerhettiği gibi, öyle esrarı hâvidir ki, her vicdanın muhabbetini celbetmek, namazın şe'nindendir. Namaz, Hâlık-ı Zülcelâl tarafından her yirmidört saat zarfında tayin edilen vakitlerde manevî huzuruna yapılan bir davettir. Bu davetin şe'nindendir ki, her kalb, kemâl-i şevk ve iştiyakla icabet etsin ve mi'racvari olan o yüksek münâcâta mazhar olsun. Namaz; kalblerde azamet-i İlâhiyeyi tesbit ve idame ve akılları ona tevcih ettirmekle adalet-i İlâhiyenin kanununa itaat ve nizam-ı Rabbâniye imtisal ettirmek için yegâne İlâhî bir vesiledir. Zaten insan, medenî olduğu cihetle, şahsî ve içtimaî hayatını kurtarmak için, o kanun-u İlâhîye muhtaçtır. O vesileye müraat etmeyen veya tembellikle namazı terkeden veyahut kıymetini bilmeyen; ne kadar cahil, ne derece hâsir, ne kadar zararlı olduğunu bilâhare anlar, ama iş işten geçer.
Reklam
1.000 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.