Yalnızca elli sayfalık, yaklaşık bir saatimi alacak bir kitap okuyup ardından üç saate yakın filmini izledim. Geçen dört saatlik zaman dilimi ise asla bir kayıp değil. Aksine hayatıma ve duygularıma dokunan anlardı. Bazen yüzlerce sayfadan oluşup bittiğinde "bana ne kazandırdı?" Diye sorguladığım kitaplardansa bir sayfaya birden çok duyguyu sığdıran eserlerin hayranıyım.
Kitabı gördüğümde çerezlik okuyup bitiririm sonra da diğer kitapların arasında yerini alır diye düşündüm. Ama hikaye öyle fantastik ve hatta fazlaca ütopik ki; okurken etkilenmemek elde değil. Bir solukta nefesimi tutarak okudum. Ardından 2008 beyaz perdeye uyarlanan ve Brad Pitt'in muhteşem oyunculuğuyla daha da keyifli hale gelen filmini izledim. Ve üzerine basa basa söylüyorum ki kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitap içeriğinde ise; yazarımız Mark Twain'in "Hayatın en iyi kısmının başta, en kötü kısmının da sonda olması ne yazık." sözünden esinlenip yazmış olduğu konu okuyucuya aktarılmıştır.
Dünyaya seksen yaşında gibi yaşlı bir şekilde gelen bir bebeğin, hayatın kuralı olan doğmak, büyümek ve yaşlanmak şeklinde olması gerekirken, Benjamin'in tam tersi olacaktır. Benjamin'in garip hayatını anlatan aşk ve duygu yüklü fantastik bir eser. Yazar yaşın insan kimliği üzerindeki etkisini hayalgücünü zorlayacak bir şekilde anlatmıştır.
Okur kalın...
Selam️ Haruki Murakami “Sahilde Kafka / Umibe No Kafuka”.. Öncelikle; böyle kompleks bir eseri “su gibi okudum”, “hemen iki günde bitiyor” diyerek, ne denli hızlı okuduklarını belirtmiş, tüm okurların önünde, saygıyla eğiliyorum. Zira bu su gibi hali, benim okuma ritmim için mümkün olmadı. Gayet yavaş ve zorlu bir okuma süreci ile imtihan
Her yaşantının bir de karşı tarafı vardır. Eğer tek bir kişinin bakış açısına maruz kalmışsak onun düşüncelerinde hapsoluruz. Hatta bununla büyümüşsek belki de ömrümüz koca bir yanlışın içinde tükenir gider.
Bir tarafta babalığını yaşayamamış bir adam, bir tarafta çok zor bir çocukluk yaşamış ve büyürken acıma duygusunu geride bırakmış bir kız
Hayatın kuralı bu , ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda,
Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı
ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı,
nereye gidersen git şunu unutma, herkes gün olur evine geri döner...
tuncel kurtiz
Geçiyor her şey geçiyor bu hayatta ama kolay ama zor. Geçmeyecekmiş gibi geldiğinde neler geçmiş dön onlara bak. Yormasından iz bırakmasından bahsetmiyorum hayatın kuralı bu. Ama geçiyor.
Şu insanları anlamak çok zor. İstiyorlar ki; yağmur yağsın ıslanmayalım, kar yağsın ama üşümeyelim ve güneş olsun ama yanmayalım. Böyle bir hayat yok. Eğer bir yola çıktıysan yeri gelecek ıslanacaksın, yeri geldiğinde üşüyecek ve yanacaksın. Hayatın kuralı bu...
V. S.
Önce yitirmek, sonra aramak, aradığını bulmak için sürekli yolda olmak،, her daim yolcu olmaktı İnsanoğlunun değişmeyen yazgısı.
Ve en mukaddes zaferiydi;
büyük bir düşüşle gözünü açtığı sürgün ülkeden, muhteşem bir dirilişle başkentler başkentine ulaşmak, yitirdiği cenneti yeniden bulmak...
Niye yaşanmıştı bütün bu olanlar. Adem ile
Son 20 yıldır popüleştirilmiş bir psikolojik yaklaşım var: "Sen değerlisin", "özelsin", "biriciksin", "kıymetlisin" "müthişsin". Her yerde kişinin kendisinin ne kadar kıymetli olduğu, herkesin özel olduğu, bunu görmesi ve farkındalık kazanması ile alakalı yazılar, psikolojik yaklaşımlar, post-it
Mutluluk akşam üzeri bir kapıyı çalmış
Gözyaşı onun arkasına saklanmış
Evin kızı anahtar deliğinden bakmış
Mutluluğu görünce kapıyı açmış
Güzel haberler duyunca kız mutlu olmuş
Mutluluğa teşekkür etmiş
Birden gözyaşı ortaya çıkmış
Ve bir ölüm haberi vermiş ona
Kız ağlamaya başlamış
Sonra iki misafirine de kızmış
“Neden böyle yaptınız?" diye sormuş
Cevap vermişler
“Birimiz olmadan diğerimiz olmaz!"
“Hayatın kuralı bu." demişler...
Hanife
Çıta
Mart & 2023