Osmanlı evlerinin giriş kapıları bile Osmanlı'nın başkalarını düşünen ve tanısın tanımasın, dara düşen herkese yardım ulaştırmayı amaçlayan "infak (paylaşma, bölüşme)" ahlâkının bir yansımasıydı. "Yardım" aşkıyla giriş kapısının üstünü geniş bir çatı ile kapatırlardı. Bu çatı gerçekten de tamamen "yardım aşkıyla" yapılırdı. Çünkü bu çatı, ev sahiplerinden çok, yağmurdan ve güneşten korunmak isteyen yorgun insanlara hizmet verir, altına sığınıp dolu dizgin yağmurdan ya da yakıcı güneşten korunurlar, sonra da ev sahiplerine dualar ederek giderlerdi. Bazen ev sahipleri, kendi saçaklarına sığınanları "Tanrı misafiri" sayar, içeri buyur eder, karnım da doyurduktan sonra yoluna uğurlarlardı. Tek cümle ile, Osmanlı'da hayat "muavenet", yani yardımlaşma idi. Yaralı göçmen kuşlara evlerinin saçak altında "kuş evi" yapmayı akıl eden yardım ahlâkı, elbette hayatın özü ve özeti olan insana karşı böylesine mehabetli, aşk yüklü, sevda dolu bir yaklaşım sergileyecekti.
256 syf.
·
Puan vermedi
"Buluşanların mutlaka ayrıldığını ne zaman öğrenmiştim?"
Kitap, Güney Kore Edebiyatı' ndan bir kitap. Yazardan ve edebiyattan okuduğum ilk kitap. Sevdiğimi söyleyebilirim. Yazar, eserinde edebi dilin özünü koruyarak bilim kurgu ve disyopyaya selam durmuş. Kitapta insan ve robotları karşılaştırmalı olarak anlatmış. Kitabın özeti şu şekilde : Prof. Choi, bir yapay zekâ geliştirme kampüsünde robotlar ve hümonoidler üzerine çalışmaktadırlar. Profösör, oğlu ve iki robot, biri gerçek üç kedisi ile yaşarken dış dünyaya yapay zekâ ve insanların çarpmasından kaynaklanan bir kaos hakimdir. Bu kaosda Prof. Choi'nin oğlu kaçırılır ve olaylar gelişmeye başlar. Kitapta sevdiğim alıntılar ise şunlar : "Yaşadığımız süre boyunca mutlu olduğumuz anlar o kadar da fazla değil. Çoğunluğu ıstırapla ya da ne zaman geleceğini bilmediğimiz kısacık mutluluk anlarını beklemekle geçiyor. Ve ölüm önünde sonunda her canlıyı buluyor." (Syf: 125) "Tüm duyguları daha güçlü hissedebilmek için hayatın sonsuz olmadığının farkında olman gerekir."(Syf:73) "Acı çekti ama umudu da vardı. Bu evrenin bir yerlerinde bilinçli bir varlık olarak doğmuş olmak çok nadir ve değerli bir şey."(Syf:126) "İnsan denen varlık, ne kadar zayıf ve dengesiz." (Syf :219) Not :Kitabı, yapay zekâ ve robotlara ilgili olan çocuklar da okuyabilir. (Ortaokul seviyesi)
Veda
VedaKim Young-Ha · Timaş Yayınları · 2023322 okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Feridun Hocalar / İki Üzüm Tanesi. Feridun HOCALAR 05 Mart 1962 İstanbul’da doğdu. İlkokulu Etiler Hasan Ali Yücel ilkokulunda okuduktan sonra eğitimini etiler lisesinde tamamladı. Matbaa renk ayrımı ve montaj atölyesinde dört sene çalıştıktan sonra ADA ajans ve RPR Ajansta reklamcılığa başladı. Reklam çekimlerinde sanat ve dekor tasarım şefliği yaptı. Çalıştığı bu süre içerisinde ortağı olduğu Karizma Reklam ve matbaacılık şirketinde ajans başkanlığı görevini üstlendi. Yazmış olduğu beş senaryonun biri olan Bizim Semtin Çocukları sinema filminin senaristliğini yaptı. Türk çocuğu Cemil ile Rum çocuğu Sofia arasında geçen aşkın anlatıldığı bir kitap. Adada üzüm bağlarından başlayıp, fener ve meyhane üçgeni ile devam eden hayatın özeti; kavuşamayan iki sevgili hikayesi. Romanda kurgu ve zaman hataları çok dikkat çekmektedir. İki ilkokul çocuğunun meyhaneye amacın ne olursa olsun gitmiş olmaları sorgulanabilir ama " 6 yıl sonra" denildikten sonra Cemil'in meyhanede çalışmasının izah edilebilecek tarafı yoktur. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
İki Üzüm tanesi
İki Üzüm tanesiFeridun Hocalar · Ateş Yayınları · 202011 okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
"Gaius insandır, insanlar ölümlüdür bundan dolayı Gaius da ölümlüdür örneği hayatı boyunca ona mantıklı gelmişti." "Ancak o ne Gaius ne de sıradan bir insandı." Bu cümleler kitabın özeti sayılabilir. Hayatı boyunca "comme il faut" yani olması gerektiği gibi bir hayat sürmeye çalışan bir adamın onu adım adım ölüme götüren hastalığı sürecinde yaşadığı fiziksel ve psikolojik acıları Tolstoy'un kaleminden okuyoruz. Kendisi acılar içinde kıvranırken yanı başında canlı kanlı duran akrabalara ve akıp giden hayata karşı hissettiği kıskançlık ve nefretle karışık psikolojik acılar, bunun yanında hayatı sorgulayışı , olması gerektiği gibi düşündüğü hiç bir şeyin aslında öyle olması gerekmediği hissine kapılmasını okuyoruz. Hastalığın ilerlemesi ile birlikte artan hayatı sorgulama eğilimi ve maalesef yaşamının belki son saatlerinde bir cevap bulması İvan Ilyiç' in acılarını daha da çoğaltıyor. Son ana kadar insanın yaşama dair taşıdığı umut, 'kötü, zor ve korkunç olanı kendine yakıştıramama' hisleri aslında bir tek Ivan Ilyiç'te değil hepimizde var. Aynı zamanda hayatın her şeye rağmen tüm canlılığı ile sürmesi, acıları yaşayanlara karşı en yakınlarındaki insanların bile zamanla duyarsızlaşması da yine kitapta yer alan ve hepimizin aşina olduğu durumlar. "Bu hayattan bana bahşedilen herşeyi mahvettiğim bilinciyle ayrılıyorum ve düzeltme imkanı yok, o zaman elimden ne gelir?"
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Koridor Yayınları · 202046,1bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Necip Mahfuz’dan okuduğum ilk eser. Hırsızlık nedeniyle hapisten yeni çıkan, eşinin ve yardımcısının ihanetine karşılık intikam duygusunun ağır bastığı, kızının özlemiyle yanan Said’in hikayesini okuyoruz. 1952 yılının Mısır devrimine de eleştirel yaklaşmayı unutmamış Mahfuz. Kötüler arasındaki üstünlük ve egonun öyküsü de diyebiliriz aslında. Onca geçirdiği hapis günlerinde hayatı kaçırmak yetmezmiş gibi çıktığında bile intikam duygusuna yenilerek bildiğini okumaya, çalmaya öldürmeye devam ediyor bizim Said. Kapitalizmin izlerini görmekte pek mümkün. Trajik ve kusurlu kahraman rolüne büründürülmüş ana karakter ve olumsuzlukları temsil eden hayvan imgesi olarak köpek kullanılmış. Hayatın anlamını arayan, menfaat ilişkileri üzerine kurulu dünyanın, anarşiyi, nefret ve intikam duygusunu 120 sayfaya sığdırabilmiş Mahfuz. Sade bir dile sahip okunması kolay ama sindirmesi biraz zor olanlardan. Bir yerde okumuştum; başarısız olan bir hırsızın sokak köpeğine evrilişi. Tam olarak bence özeti ve anlamı bu. Hayat kadının sadakati temsil etmesine bayıldım.
Hırsız ve Köpekler
Hırsız ve KöpeklerNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020620 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.