Seni seviyorum, iyi ki varsın." deyince "İyi ki varız diye cevaplayacak birisinin olduğunu biliyorum. Kim o taktiklerle sahte ilişkilerini kuruyorsa kursun, benim fazla umurum da değil. Tek istediğim şey, beni anlasin ve sen de biliyorsun ki hayatta anlaşılmak bu işin en temeli. Beni bu hayatta kimse anlamadı, anlar gibi yapti. Ben de her zaman onları anladım ama onlar da anladığımı anlamadılar. Anlaşmazlıkların olduğu bir dünyada inadına "Seni seviyorum." diyeceğim.
Seni seviyorum, sevgilim, lyi ki varsın, lyi ki varız. Seni bulduğum zaman söz, asla bırakmayacağım.
(arka kapak yazısı)
“Modern bir mafya masalı
Chicago’nun önde gelen mafya ailelerinden birinde doğan Aria Scuderi, güzelliğiyle tanınan bir mafya prensesidir. Pek çok kişinin büyük bir ödül olarak gördüğü genç kadın, aileleri arasında barışı sağlamak için Luca Vitelio ile evlenmek zorunda kalır. Bu evlilik, O’nun sonu olabilir; çünkü Luca, yani
Bir müddet daha düşününce dünyada da hiçbir yere bağlı olmadığını hissetti ve içten içe bu kadar yabancı olduğu bu hayatta kendisini birçok kayıtların kuşatmasına, ondan, istediği gibi hareket imkanlarını almasına müthiş içerledi.
Askerlikte herkese verilen klasik bir öğüttü, önden gitme alnına vururlar, arkadan gitme sırtına vururlar. Bir de buna benzer bir ata sözü de vardır, yukarda yatma yel alır, aşağıda yatma sel alır. Bu nedenle insanlar, ortada olmayı seçecek şekilde evrimleşmişlerdir. Bu da büyük çoğunluk demektir. Yani bir tür sürü güvenliği.
Toplumda ise en
Bazı kötü insanlar var onlar canları yandığı zaman iyi kalp insanları benzinlik olarak kullanırlar nasıl mı sevgiye ve ilgiye muhtaç kaldıkları zaman iyi insanları kullanırlar ve depoları full olduğu zaman yeniden ayağa kalktıkları zaman artık o iyi insanla işleri bitmiştir artık o insana ihtiyaçları yoktur bu hayatta bazı insanlar var ki onlar sadece bir ihtiyaçtır nasıl mı kötü bir insan düşünün boşluğa düştüğü zaman sevgi ve ilgiye hasret olduğu zaman kendilerini bir av belirlerler bu insanlar iyi kalpli insanlar olur çünkü kötünün kötüye bir faydası olmaz birbirlerine zararı olur o yüzden kötü insanlar da iyi insanları kendilerine bir ihtiyaç olarak görürler ve işleri bitene kadar her şeyinden faydalanırlar bittiği zaman da hani bir eşya düşünün
Örneğin : takım çantası gibi sadece işiniz düştüğü zaman kullanırsınız işte kötü kalpli ciğeri beş para etmez insanlar da iyi kalpli insanlara böyle yaparlar Rabbim kimseyi öyle kötü kalpli ciğeri beş para etmez insanlara denk getirmesin inşallah iyileri iylerle karşılaştırsın kötülerinde kalbine sevgi ve merhamet versin inşallah...
Burada okuma kayıtlarına aldığım kitaplar dışından onlarca kitap okudum. Fakat Zorba hayatımda okuduğum en güzel eserler içerisinde kesinlikle ilk beşte yer alacak düzeyde mükemmel bir kitaptı. '' Bu kitap özellikle seçildi, haberin olsun'' cümlesiyle bir dosttan gelmesi kitabın anlamını şimdi daha da artırdı. Kitabın dili o
Livaneli'nin bilgi birikimine, bunu aktarmasina ve yorumlama gücüne bir kez daha hayran kaldım. Yönünü, ekseriyetle batıya dönmüş bir milletin; cinayet işlemek için dahi batıyı tercih etmesiyle başlayan. Doğuda var olan sorunları usta bir kalemle okuyucuya aktaran yazar. Batı'nın keşmekeşini öteki yüzünü de aktarmayı ihmal etmemiş. En nihayetin de insanın kendi gücünün farkına varıp özgürlüğünü ve bu özgürleşmeyle gelen " mutluluğu" eserinde açık bir dille aktarmıştır.
~bir insan kendini asacaksa en uygun yer olmalıydı bu izbe.
~onlar insandi, kendisi ise suçlu.
~Bırak hayat bir nehir gibi aksın; olumlu düşün ki her şey olumlu olsun; dünyadaki kötülüklerin kaynağı olumsuz düşünmektir.
~ ölmediğin sürece yaşam devam edip gidiyordu. Ne yediğin, ne giydiğin, her yerde olduğu gibi dağ başında da önemliydi.
~ Tanıdığı herkesin onun ölümünü beklemesi, karşı koyamayacagi kadar ağır bir sorumluluk yüklüyordu Meryem'in omuzlarına.
~ hayat bazı şeyler için çok kısa ama bırakıp giden, kafayı yemiş bir kocayı unutmak için fazla uzun.
~ beni öyle çok izbeye kapattılar ki
~ evinden kovulmayi anlayamiyordu Meryem!
~ demek ki coğrafyanın zorladığı yerlerde kurallar işlemiyordu.
~ kötülüğün karşılığı ona eşit kötülüktür.
~ insanoğlu, çevresindeki koşullara uyum göstererek hayatta kalma becerisine sahip bir bukalemundu.
~insna insanın zehrini alır.
~ kısacası azizim, insan insan olarak yaşamalı, eşek eşek olarak.
1860’lı yıllarda balina yağı endüstrisinin sonuna gelinmiştir. Bu işten ekmek yiyenleri farklı bir gelecek beklemektedir. Volunteer adlı gemi belki son bir yolculuk daha yapacaktır. Bu gemide geçmişleri, kişisel amaçları ve hırsları farklı pek çok kişi çeşitli görevlerde yerini çoktan almıştır. Bunlardan biri de Patrick Sumner adlı bir doktordur.
》Eserlerinde hem İstanbul'un saray ve köşk yaşamındaki bilinmezleri hem de Anadolu'nun derinliklerinde unutulmuş insanı ortak paydada buluşturmayı bilen yazarımız Reşat Nuri yine bana nostaljik bir yolculuk yaptıran bir kitap yazmış.
》İlk kez öykü okudum kendisinden. 1917 yılında kaleme almış. Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerinden
Pek çok distopik romana ev sahipliği yapmış bir atmosferdeyiz. Dünya yok olmanın eşiğinde. Her yer çölleşmiş ardı arkası kesilmeyen afetler ve kıtlık dünyadaki tüm şehirleri yok etmiş. Artık güneş ışınları neredeyse öldürücü, solunan hava zararlı, kum fırtınaları içinde kalanları öldürüyor. Hayatta kalmayı başaranlar çok zor şartlarda devam
On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Yalpağan Yılı'nda olduğumuzun şerefine değerli arkadaşım Emre Bozkuş tarafından hazırlanan Fantastik Öykü ve Resim Seçkisine hoş geldiniz! Hazırladığı öykü ve resim seçkisine ad vermede yerli bir ad yerine Yerdeniz serisindeki yalpağanın adı seçerek Ursula Kroeber Le Guin'in eserlerine olan
“Aileyle yüzleşince genel olarak aileyi kaybediyordunuz.”
Bu alıntıyla başlamak istedim. Kitabı Eylül Görmüş tavsiyesiyle almak istiyordum ama
Deniz Yüce Başarır da çok övünce muhtemelen beğeneceğimden emin olarak sipariş vermiştim. Bu iki kadının okurluğuna bir kez daha güven tazeledim. Bir kez daha anladım ki bu iki insan sevdiyse kitabı muhtemelen ben
Kitabın içerisinde 5 adet Dostoyevski hikâyesi yer alıyor. 1. ağız kullanıldığı için sanki bütün hikâyeler aynı kişi tarafından yaşanılmış gibi hissettirdi. İlk Dostoyevski kitabım ve bence gayet güzeldi.
Beyaz Geceler:
Okuduğum zaman kendimi depresif, çaresiz hissettim fakat yazarın amacının da bu olduğunu düşünüyorum. Huzursuzluk yarattı