“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar, meczuplar memleketi olamaz. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” diyen bir Ata’nın kurduğu devletin 2000’li yıllar itibariyle geldiği durumu, adliyeye yansımış dört örnek üzerinden anlatmış yazar. Edebi yönden zayıf olsa da, bir gazetecinin araştırma kitabı olarak “iyi kitaptır” diyebilirim. Olayların kahramanlarının ifadelerindeki rahatlığı görünce, kimse kandırılmamış, sadece içlerindeki dürtülere din kılıfı geçirmişler diye düşündüm. Yoksa karı-koca birlikte kendilerini şeyhe tokmaklatıp, bunun da ibadet olduğuna inanacak bu kadar insan olduğuna inanmak istemiyorum.