·
Puan vermedi
Hayatta Kalma Güncesi | Doris Lessing Kitap Açıklaması Nobel ödüllü yazar Doris Lessing’in bu değişik ve çarpıcı romanı bir tür kıyamet öyküsü. Çevre kirliliği, hoyratça kullandığımız doğal kaynakların tükenişi, evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelişi, dilin yozlaşması ve yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan ıssızlık... Lessing usta ve akıcı anlatımıyla, bütün bu olup bitenlerin görgü tanığı olan, hatta hiç tanımadığı bir çocuk-kadının sorumluluğunu da üstlenen yaşlıca bir kadının ağzından aktarıyor olayları. Yazarın kıvrak dili; insanların çaresiz durumlarda en olmayacak koşullara nasıl ayak uydurduklarını, bu koşullara rağmen yaşanan aşkları ve iktidar kavgalarını, hayata tutunmak için verilen savaşımı, çok etkileyici bir romanda biçimlendiriyor.
Hayatta Kalma Güncesi
Hayatta Kalma GüncesiDoris Lessing · Can Yayınları · 2017210 okunma
Küçük bir çocuk, evrenin olanca yalnızlığı, ıstırabı onun başına, bir tek ona yıkılmış gibi ağlar, bir kadının ağlayışındaki meseleyse acı değildir, hayır, yapılan bir hatanın mutlak kabullenişidir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Mutluluk? Bu, yaşamım boyunca zaman zaman ele aldığım, irdelediğim bir sözcük – ancak biçimini koruduğunu hiç görmedim.
Bütün bunlar öyle fazlaydı ki; yalanlar çok fazla, sevgi çok fazlaydı.
Sayfa 156Kitabı okudu
Seçme hakkı hiçbir zaman bende olmamıştı. Bana emredileni yaptığım, yapmak zorunda olduğum duygusu alabildiğine güçlüydü; oraya götürüldüğüm, sürüklendiğim, oraların bana gösterildiği duygusu; sanki bütün hayatımı kuşatan, beni -böceğin ya da solucanın teki olduğumdan- kesinlikle anlayamayacağım amaçlar için kullanan, kocaman bir elin avucundaydım hep.
Sayfa 115Kitabı okudu
İnsanlık halinin çok daha eski bir evresine dönmüştük.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Durmak ve ne yaptığını görmek öyle büyük bir acı verebilir ki, insan bunu göze alamaz.
Sanıyorum zekâyı şu an hafifsiyoruz, tıpkı bir zamanlar fazla önemsediğimiz gibi.
Kendine zarar vermeden onu terk etmesi mümkün değildi.
İyi ama, kendine hiçbir şey katamayan insan dışarıya ne verebilir ki? İçim bomboş, tükenmiş.
Reklam
Eh, biliyorum, hepimizin mahremiyetine yapılan baskılar, bizlere içsel tenhalıklara, yalnızlıklara çekilip nasıl yok olacağımızı öğretir; birileriyle beraberken yalnız kalmakta hepimiz ustalaşmışızdır.
Yaşlılar, genç bedendeki gizli bireyi, o bedeni işgal eden farklı, çeşitli kişiliklerin en güçlü ve en muktedir olan üyesini, talimat veren, yaşanacak deneyimleri seçen...Ve o kişiyi koruyup gözeten benliği görmezden gelmeye eğilimlidir; onu unutmuşlardır!
Bizi biçimlendiren, oluşturan şey, yakın çevremizdekilerdir.
538 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.