Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
80 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
#şiddetingölgesinde @siddetingolgesinde Selam Sizlere beni derinden etkileyen, okurken sorgulatan bir kitap ile geldim Kolay kolay kişi psikolojileri üzerine konulu kitaplar okumam ama bu kitap elime aldığım an su gibi akıp gitti. Kitabı okurken kendimi Hakan Bey ile sohbet ediyor gibi hissettim. Bazen kitapları okurken kendimi öyle bir
Şiddetin Gölgesinde
Şiddetin GölgesindeLevent Sütçigil · Parma Kitap · 20246 okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘’Kimin doğruyu söylediği değil kimin doğru yanıtı verdiği önemli’’ ‘’Bir gün buradan çıkacak olsaydım, delilikler yapma fırsatı tanıyacaktım kendime, aslında herkes deli, en deliler de deli olduklarının farkında olmayanlar.’’ Selam, alıntılarından heybeme yeni bir şeyler eklediğim uzun zamandır türde okumak yapmadığımı fark ettiğim okurken ben kitabı değil kitabın beni bitirdiğim gerçeği ile giriş yapayım öncelikle.. Paulo Coelho, Veronika’nın öyküsünü, üç ay kadar sonra Paris’te bir Cezayir lokantasında Slovenyalı bir dostuyla yemek yerken öğrendi ve daha sonra bu konuda bir kitap yazmaya karar verdi ve gerçek adları kullandı. Veronika, özünde her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren istediği ile gezip tozan bir kadın olmasına rağmen mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir ve başarısız bir intihar girişimi sonrası kendisini akıl hastanesinde bulur. Daha sonrasında aldığı haplar sonucu kalbine geri dönüşümsüz zarar verdiğinden dolayı çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek istemekteydi ama bu geriye kalan süreçte de başka dünyaların insanlarını tanırken kendi kimliğini de keşfetmeye başlar.. Kaçınılmaz son ne kadar yakında acaba? ‘’Herkesin ne olursa olsun hayatta kalmak için savaşım verdiği bir dünyada, ölmeye karar verenleri anlamak kolay mı?’’ Veronika ve diğerleri Zedka, Mari en sonunda da Eduard’ın da hayatlarına konuk olduğumuz toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan farklı düşüncelerinden dolayı ön yargıları göğüslemek zorunda kalan insanları anlatan nefis bir roman..
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076,9bin okunma
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu modern Avrupa devletlerine göre geri kalmaya başlayıp "Avrupa'nın hasta adamı" haline gelince ötekiler, Türk ve en önce Müslüman olmayanlar kendi devletlerini kurma ya da yeniden kurma çabasına giriştiler. Ötekiler –artık gayet iyi bilinen ve tanınan biçimde– daima ötekiler olarak kalmışlardı, çünkü Osmanlı padişahları onları Müslüman ve Türk kimliğine sokmayı asla hedeflememişlerdi Osmanlı iktidarı Virgilius'un Romalılarına "Parcere subiectis et debellare superbos" ifadesiyle seslendiği kesinlikle uzlaşmacı olmayan ama pratik tutumla kendi intikamını alabilirdi Romalılar en azından imparatorluklarının batı bölümünü derinlemesine Romalılaştırmayı başarmışlardı. Oysa Türkler bunu denemediler bile. Bunun nedenleri farklıdır ama temelde dini olanı dikkate alınmalıdır: Romalılar, egemenlikleri altındaki halklar gibi (Yahudiler dışında) kavramsal olarak hafif ve kucaklayıcı olan ama pratik ve siyasi düzlemde karmaşık ve baskın bir dine sahiptiler; semavi dinlerse tarih içinde son derece güçlü dışlayıcı kimlikler yaratmak konusunda kusursuz olduklarını ortaya koydular. Sonuç olarak, Osmanlı iktidarı bütünleşmeyi değil, birlikte yaşamayı hedeflemiş ve uygulamıştı. Gene de şunu ekleyebiliriz: Öz kimliklerin güvende olması sayesinde farklı topluluklar –gündelik hayatta, geleneklerde, törensel uygulamalara katılımda– kaynaşma konusunda sayısız örnek sergileyebilmişlerdi.
Sayfa 22 - Turkuvaz KitapçılıkKitabı okuyor
İnsanların hepsi aynı değildir. Her insan, farklı bir karakter ve farklı bir içeriğe sahiptir. Bu nedenle ne yaşarsak yaşayalım, umudumuzu kaybetmeden, yaşadıklarımızın bize eksiklikleri ve doğrudan gösteren birer eğitimci olduğunu bilelim. Hayatta çaresizlik yoktur; çaresizlik hisseden vardır. Bir şeyler yapması için cesareti ve planı olmayanlar vardır. Ama unutmayın ki çaresiz insan yoktur; ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmeyen insan vardır.
Ben doğumu ve ölümü düşünüyorum, onlar hayatta kalmanın yolunu.Benim aklımda olanlar ve olmayanlar, onların aklında olacaklar ve olmamıştır.Ben hep şimdiki zamandayız, onlar hep gelecek zamanda.
232 syf.
·
Puan vermedi
Çocukla iletişim nasıl kurulmalı ya da kurulmamalı? Sorusunu ele alıyor kitap. Bunu yaparken de bol bol günlük hayatta kullanılan kalıpları önümüze seriyor. Yanlışları örneklendirerek gösteriyor. Kullanılan dilin çocuğun düşüncesine, psikolojisine, kişiliğine nasıl etkileri olabilir? Bunun üzerinde duruyor. Ebeveynlere yönelik yazılmış bir kitap fakat benim çocuğum yok ve dolayısıyla ebeveyn bakış açısıyla okuyamadım. Eğer bir çocuğum olsaydı kesinlikle benim için daha ilgi çekici bir kitap olurdu. “çocuk dünyasında kelimeler nasıl anlamlandırılıyor” konusu üzerinde durulduğu ve ben de bir zamanlar herkes gibi çocuk olduğum için kitaba daha çok çocuk tarafından baktım. Bence kitabın asıl amacı yetişkinlere kendi yaptıkları hataları fark ettirmek ama ben çocuk bakış açısından okuduğum için bana yapılan yanlışları daha net fark ettim :)) o yüzden çocuğu olmayanlar da kendilerine dair bir şeyler bulabilir. Çocuğu olanlar ise kesinlikle bunu ve benzerlerini okumalı. Çocuklar için bu dünyadaki en önemli kişiler anneleri-babaları. Sizlerin onlarda bıraktığınız iyi ya da kötü her şey yaşamları son bulana kadar onlarla kalıyor. Örneğin bir çocuk annesinden aldığı övgüyü de yergiyi de birlikte oynadığı eğlendiği anları da annesinden dayak yediği zamanları da unutmuyor. Bu yüzden çocuktur anlamaz ya da nasılsa büyüyünce unutur falan diye düşünmeyin. Her hareketinizin kaydedildiğini bilerek davranın
Kırk Kere Söyledim
Kırk Kere SöyledimZiya Selçuk · Kronik Kitap · 20221,203 okunma
Reklam
5.cilt
997. Ebû Mûsa El-Eş’arî radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kur’ân okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’ân okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur’ân okuyan münâfık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’ân okumayan münâfık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” Buhârî, Et’ime 30, Fezâilü’l-Kur’ân 17, Tevhîd 36; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 16; Tirmizî, Edeb 79; İbni Mâce, Mukaddime 16. ... Bu hadîs-i şerife göre, Kur’ân’dan bol nasip alan kimseler mü’minler, nasibi olmayanlar ise münâfıklardır. Bazılarının sadece dış görünümlerine bakarak Kur’ân’ın tesiri altında kalmış olabileceklerine hükmedilir; oysa iç dünyalarına Kur’ân’ın hiçbir tesiri yoktur. Kur’ân okudukları görülür, fakat okudukları Kur’ân’a yaşadıkları hayatta hiç yer vermezler. Bu sınıfı teşkil edenler riya ve gösteriş ehli olan, kendilerinde nifak belirtisi bulunan kimselerdir. Bir kısım insanlar da bunun aksinedir: Kur’ân okuduklarını görmeyiz, gerçekten de okumayı bilmezler, fakat iç dünyalarında ve yaşayışlarında Kur’ân’ın etkisi hemen göze çarpar. Kur’ân’a ve emirlerine karşı son derece saygılı ve hassastırlar. Bunlar da Kur’ân okumayan, okuyamayan fakat öğretildikleri ve eğitildikleri nisbette İslâm’ı kendilerine hayat tarzı edinmiş mü’minlerdir. Onlara düşen en önemli görev, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, önlerine çıkan ilk fırsatta Kur’ân okumayı öğrenmek olmalıdır.
"Ben doğumu ve ölümü düşünüyorum, onlar hayatta kalmanın yolunu. Benim aklımda olanlar ve olmayanlar, onların aklında olacaklar ve olmamışlar. Ben hep şimdiki zamandayım, onlar hep gelecek zamanda." "Kimin kim olduğuna önem veren bu dünyanın kimseye önem vermemesi üzerine düşünmeye başladığımız anda her şeyin altüst olacağını bildiğimizden olsa gerek, hiçbirimiz gerçekten kim olduğumuzun peşine düşmüyoruz. Sadece hayalî bir tanrının kulu olduğunu sanmak yetiyor insana." " 'Bir de öldüreceksin Matruşka. Ölmesi gereken kim varsa hiç acımadan sıkacaksın kafasına!' Hepimiz buna kahkahalarla gülüyoruz. Bir bebek büyüyor ve bir din ölüyor."
Ben doğumu ve ölümü düşünüyorum, onlar hayatta kalmanın yolunu. Benim aklımda olanlar ve olmayanlar, onların aklında olacaklar ve olmamışlar. Ben hep şimdiki zamandayım, onlar hep gelecek zamanda.
Sayfa 9 - Can yayınlarıKitabı okudu
Ben doğumu ve ölümü düşünüyorum, onlar hayatta kalmanın yolunu. Benim aklımda olanlar ve olmayanlar, onların aklında olacaklar ve olmamışlar. Ben hep şimdiki zamandayım, onlar hep gelecek zamanda.
Reklam
115 syf.
7/10 puan verdi
Sevgiliye seslenişin yazıldığı dizeler karşılıyor okuyucuyu. Bu dizelerde yaşanmamış anıların hüznü hissediliyor. Giden kişinin fark etmediği ancak kalanın bildiği yarım kalan bir hikaye.. Unutulamayan anıların ve hislerin kağıda dökülmesine şahit olacaksınız. "Sevmek Ve sevmekten öte şeyler var Tutkun olmak denize Bağlanmak sımsıkı bir
Bizi Hatırla
Bizi HatırlaHasan Karataş · Lora Yayıncılık · 20248 okunma
“Ben doğumu ve ölümü düşünüyorum, onlar hayatta kalmanın yolunu. Benim aklımda olanlar ve olmayanlar, onların aklında olacaklar ve olmamışlar. Ben hep şimdiki zamandayım, onlar hep gelecek zamanda.”
1.334 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.