208 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
Ülkemizde keşfedemediğimiz o kadar çok eser var ki maalesef,ortaya çıktıktan sonra hayıflanmamak elde değil;Tabi bu eserlerin ortaya çıkmamasının en büyük nedeni,ülkemizde çok fazla eser çöplüğü olması bence. O kadar çok niteliksiz eser var ki,haliyle o eserler arasında o güzide yazar ve eserlere ulaşmak zor,öyle olunca da hemen bildiğin
Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet
Yalnızlar İçin Çok Özel Bir HizmetMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2016406 okunma
720 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Sanırın yaşımın vermiş olduğu bir durumla ergenlik kitabı olduğunu düşünüp geç okumaya başlamıştım. Klasik lise aşkı okumayı bekliyordum ilk başlarda. Ama gerçek hayattan parçalar buldukça iyice sarmaya başladı. 717 sayfa akıp gitti ve nasıl bittiğini anlayamadım... Nehir gibi Shannon ve Johnny bambaşka dünyalara götürdü. ♡ Kitapta özellikle sevdiğim (başroller hariç) iki kişi ise kesinlikle Shannon'un abisi Joe ve Johnny'nin en yakın dostu Gibsie ikisine bayıldım. Özellikle onca yaşadığı şeye rağmen ve o babaya rağmen korumacı abi mükkemmeldin... :( Shannon'un onca zorbalığı ve o babayı kabullenmesi beni gerçekten üzdü. Okudukça yalnız olmadığını görmek sevindirse de yaşadıklarını okumak çok zordu. Gerçek hayatta da böyle şeylerin var olması çok yazık....
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024383 okunma
Reklam
282 syf.
7/10 puan verdi
Gece Yarısı Kütüphanesi
………..……………………………………………………………… Matt Haig (1975, Sheffield) Hull Üniversitesi ve Leeds Üniversitesi’nde İngilizce ve Tarih üzerine öğrenim görmüş bir İngiliz yazardır. Çocuklar için yazdığı ilk romanı “Shadow Forest” 2007 yılında yayımlanmıştır ve pek çok ödül almıştır. Yetişkinler ve çocuklar için pek çok kitabı bulunmaktadır. Kitapları çok
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156.5k okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Dikkat! Spoiler içerir
Talihsiz şartlarda doğmuş bir kadının, talihsizliklerle geçen hayatı anlatılıyor. Hikaye kahramanın ağzından aktarılıyor. Kahramanımız, "benim yaptıklarımı okuyun ki siz de aynı hataya düşmeyin" mantığından yola çıkarak hayat hikayesini yazmaya başladığını söylese de, bence dönemin şartlarına da göndermeler yapıyor. Çünkü hapishanede doğduktan sonra önce böyle çocuklara para karşılığı bakan bir kadının yanına veriliyor. Sonra bir eve hizmetçi olarak veriliyor ama o kadar güzel ki evin iki erkek kardeşi de kızcağıza aşık oluyor. Önce biriyle ilişki kurup, sonra diğeriyle evleniyor. Sonra kocası ölüyor. Tabi parası yok. Çok genç ve hayatta kalması gerekiyor. Parlak bir evlilik yapmalı. Çeyiz olarak yüklü bir para getirmezse bu güzellikle ancak metres olabilir. O da kendini zenginmiş gibi gösteriyor ve evleniyor. Talihsizlik bu ya o da öz kardeşi çıkmasın mı? Yıllar sonra tekrar yalnız kalan kahramanımız türlü şeyler yaşıyor buna benzer. Kimsenin metresi olamayacak ya da evlenemeyecek yaşa gelince de azılı bir hırsız olup çıkıyor. Ama sonu mutlu bitiyor. Mutlu sonları severim. Herkes okumalı diyemem ama hayat hikayeleri okumak isterseniz, dönemin şartlarını merak ediyorsanız tavsiye ederim. Kitapla ve sevgiyle...
Moll Flanders
Moll FlandersDaniel Defoe · Can Yayınları · 2021738 okunma
302 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Yine bir sınav zamanı ve yine kafamı dağıtayım ama yorulmayayım diye okumaya başladığım bir kitabın incelemesi. Kafamı yormayayım beklentimi kesinlikle karşıladı. Günde iki kitap bitiriyorsunuz çıldırıyorum bunu nasıl yapıyorlar diye. Bu kitabı çok rahat bir şekilde okudum. Aktı gitti sayfalar. Yani kitap seçimimde sorun varmış. (46 günde bir
Şüphe
ŞüpheKolektif · Orion Nebula Yayıncılık · 20235 okunma
544 syf.
·
Not rated
Sevilen, güzel bir eser. Bu, yazara teessüf içerecek bir yazı olacak. Ve yazarın ne denli büyük bir sırtlan olduğunu da anlatmaya uğraşacak. Elimizde konuşmaya değer gördüğüm, üç erkek karakterimiz var. Bunlardan yalnız ikisi gerçek erkekler: İlki Hayrullah: erenlerden, baba, kalender. ikincisi İhsan: çelikten irade, beyhude çabaların delemeyeceği bir zırh. Bide de Kamran var: Kamran işte. Hırbonun biri. Feride, bir erkek tarafından idealize edilmiş bir karakter. Yazar kadınını mükemmelleştirmek adına meziyetlerle donatmış durumda. Sahip olduğu insani ve kadınsı meziyetlerden daha önemli olmak üzere özgür tabiatlı. Çalıkuşu yani, seversin ama tutabilir misin? Süreçte Yazar Feride yi resmen bu Kamran denen hıyar ağasına peşkeş çekiyor. Tabi ağanın eli tutulmuyor, hıyar ağası, hıyarlığını yapıyor. Feride affeder mi? Affetmiyor. Bu tavır karşısında, Yazar Feride ye türlü çile hak görüyor. Çalıkuşunun özgür tabiatını elinden almak adına, elinden geleni ardına komuyor. Burada biraz insaf edip, yada sadece hayatta tutmak için, bir iki gerçek erkek tayin ediyor. Ama ne çare? Olan oldu, artık özgür tabiatın yerinde yeller esiyor. Hazır özgür tabiatta yokken. Tutup Feride yi tekrar Kamran denen kâmile peşkeş çekiyor. Sonuçta, Yazar kadın tabiatında muvaffak oluyor, eyvallah. Ancak erkek tabiatında bunu söyleyemiyorum. Her ne kadar, gerçek erkek kavramlarına aşinalığı olsa da, günün sonunda yaptığı seçim ile kendi "erkek tabiatı"nı gösteriyor. Yazar ın kapısına bıçak ile dayanıp, "haraç mezat kuruldu, yok mu arttıran!" diye bağırasım geliyor.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102.8k okunma
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.