Ho’oponopono Araştırmanızı Tavsiye ediyorum.
Sizce yaşadığımız tüm olumsuzlukların tek sorumlusu başımıza gelenler midir? Peki, olanlarda bizim de payımız varsa bu, bizi suçlu yapar mı? Zihnimiz bu sorulara cevap ararken kendimizi nasıl iyi hissedeceğiz? Belki de işin sırrı; sebepler, kurbanlar aramak yerine fark etmek, kabullenmek, affetmek ve kurtulmaktır! Kısa bilgi olarak : Şifalanmayı, arınmayı, dönüşümü amaçlayan bir teknik; iyi yaşama sanatı olarak da tanımlanabilir. Ho'oponopono öğretisini keşfetmek için öncelikle ismin etimolojik kökenlerine bakabiliriz. "Ho'o" sözcüğü Hawaii dilinde "neden" demektir. "Ponopono" ise "mükemmellik" anlamına gelir. Sözcüğü Türkçeye "nedenleri mükemmel hâle getirme" şeklinde çevirebiliriz. Zaten ho'oponopono felsefesi; yaşamak için mükemmel nedenler yaratmayı, hayattaki yanlışları düzeltmeyi, affetmeyi, sevmeyi ve şükretmeyi öğretir. Şu da bir gerçek maalesef ülkemizde herkes herşeyi biliyor ve çoğu ticari amaçla dikkat edin. Dolandırılmayın! :)
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,965 okunma
Bilinç
Bu hayat yavaş yavaş gerçekleşen, uzatılmış bir ölümdür aslında. Yaşam ve ölüm tekerleği zihindir. Zihnin alışılmış şeyleri tekrarladığının farkında olun. Söylediğiniz şeylerin farkında olun. Tanık olma durumu dönüşüm demektir. Fizikçiler, ortamda bir izleyici olduğu zaman elektronların değiştiğini söylerler. Her şey canlıdır. Muazzam yaşam ve bilinç okyanusunun parçasıdır. Kendinizi izlemeye başladığınızda, yeni bir faktör katılır. Bu hayattaki en büyük faktördür. Bilinç olaya katılınca alışkanlıklar değişir.
538 syf.
·
Puan vermedi
Kurtlarla Koşan Kadınlar; kadınlığın, vahşinin ve olanın ansiklopedisi, kutsal kitabı, el kitabı veya her ne demek isterseniz o. İnişlerin ve yükselişlerin navigasyonu, ormanların ve yeraltlarının haritası, yaratıcı ruhun kuramı, evin yolu ve savaşın ahlakı. Kurtlarla koşmak, kurda dönüşmek ya da kurt olarak doğmak… Kurtlarla Koşan Kadınlar,
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,7bin okunma
Halbuki can sıkıntısı insanda en büyük belalardan, en doğrudan hissedilen cezalardan biridir. Hayattaki tek amaçları keselerini doldurmaktan ibaret olup kafalarının içini ölümüne boş bırakan bir sürü sefil yaratıkta görürüz bunu. Kendilerini götürüp azap içerisinde kıvrandıran can sıkıntısının kollarına teslim ettiklerinden bizzat bu servetleri onlar için bir cezaya dönüşmüştür. Çünkü ondan kurtulmak için her yöne saldırırlar, yerlerinde duramazlar, şuraya buraya, her yere seyahat ederler. Bir yere ulaşır ulaşmaz hemen oranın kendilerine sunacağı oyun ve eğlenceleri arayıp sormanın telaşına düşerler, nasıl ki yoksul bir adam akşam öğününü nerede bulacağının tasası içerisinde koşturup durursa. Zira ihtiyaç ve can sıkıntısı hiç kuşku yok insan hayatının iki temel kutbudur.
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
İnsanlar hayattaki konumlarına, karşılıklı ilişkilerine soğukkanlı bir gözle bakmaya zorlanıyorlar.
Dünya üzerindeki fiziki yolumuzun yüzey değil de her zaman düz bir çizgi olmasından ötürü, Bir Şey’i tutup ona sahip olmak istediğimizde hayattaki sayısız başka şeyden feragat ederek bunların sağından solundan geçip gitmek zorunda kalırız.
Hayatta kalıplar var... Ritimler... Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın, ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan obürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiç bir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Pierre Simone Lapla­ce, hayattaki en önemli soruların olasılık hesabıyla ilgili sorular olduğunu söylüyordu. Olasılığın da kuşkusuz fel­sefede önemli bir rolü olmuştur.
Sayfa 193 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
240 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Budizm 101
Kitap başlığından da beklendiği gibi başlangıcından günümüze kadar Budizm ile ilgili kişi, olay ve kavramlara kısaca değiniyor ve okuyanın başlangıç seviyesinde bilgi sahibi olmasını sağlıyor. Budizmin ne olduğu ile başlayıp, Gautama Buda'nın hayatına değiniyor. Ardından Budizmin kavramlarına değinip, ahlaki kurallarından bahsediyor. Daha sonrasında Budizmin en önemli pratiği meditasyonu konu alıp, meditasyon ile ulaşılan diğer alemlerin Budist tanımlamasını yapıyor, nirvanayı açıklıyor. Sonrasında Gautama Buda'dan sonra Budizmin gelişimini, ayrıldığı kolları, yayıldığı coğrafyaları ve kişilerinden bahsediyor. Yayıldığı coğrafyalarda kültürlerle kaynaşmasını, edindiği farklı ritüellerini, meditasyon biçimlerininin değişimini anlatıyor. Sonuna doğru ise Batı'daki gelişimi konu alınıyor ve Budist disiplinin asıl konusu farkındalığa değinip günlük hayattaki önemi ve amacı ile bitiriliyor. Budizm ile alakalı oldukça verimli bir başlangıç kitabı. Kitabı okuyup ilginizi çeken kavramlarla alakalı araştırmalarınızı derinleştirebilirsiniz.
Budizm 101
Budizm 101Arnie Kozak · Say Yayınları · 201995 okunma
Katı olan her şey buharlaşıyor, kutsal olan her şey ayaklar altına alınıyor ve insanlar nihayet hayattaki konumlarına, karşılıklı ilişkilerine soğukkanlı bir gözle bakmaya zorlanıyorlar.
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Kitaba başlamadan önce tarihi bir metin veyahut bilgilendirici düz bir yazı olarak düşünmüştüm. Fakat fazlasıyla ters köşe yaptı. Her şeyini unutan bir insan öyküsüyle başladı. Doğal olarak beklentiniz kurgunun tek bir yönde ilerlemesi oluyor kii bir bakıyorsunuz kitap sizi oradan oraya sürüklemiş. Elinizden bırakamıyorsunuz. Bir bakmışsınız psikoloji, din, felsefe, hayattaki her şeyden bir parça var elinizdeki sayfalarda.. Adem isminden ilk bahsedişinde, Hz. Adem'in yaşantısı üzerine bir kurgu olduğunu varsaydım ve insanın anlam arayışı kapsamında ilerleyeceğini, sadece bu düzeyde olacağını sanarken, kitap bu noktada tekrar şaşırtmayı başardı. Kitabı yazan kişinin donanımını kitabı okurken anlayabiliyoruz. İnanın kitabı anlatmaya nereden başlasam bulmaya çalıştım ve sonucunda kitabın içeriğini yorumlayan bir inceleme yazmamaya karar verdim. Detaycı, merak uyandıran, kafa karıştırıp tekrar tekrar okuduğunuz ve anlayınca şaşıp kaldığınız, kendinizi gülerken bulduğunuz, kitaba insanmış gibi tepkiler verdiğiniz, ufkunuzu açan başınızı, döndüren, sürükleyici harika bir kitaptı. Bu kitapla, Güray Süngü beyefendi ile tanışmış oldum. Diğer kitaplarını da büyük bir merak, heyecan, coşkuyla okuyacağıma eminim...
İnsanın Acayip Kısa Tarihi
İnsanın Acayip Kısa TarihiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 20211,705 okunma
Yarabbi! Hayattaki bu lezzet nedir? Nedir bu hayata bağlayan garip kuvvet? Hayat kalıcı değil, dert, keder dolu Yine emel o; nedir bunun sebebi? Bir insanı rahat bırakmaz Bin türlü elem, geçim derdi Çocukluğunda beşikte ağlar O günahsızlık çağı feryatla geçer Gençliğinde bin türlü emel Yaşlılığında bin türlü sıkıntı Ecel vaktinde geçmişi bir andır Bir an için mi bunca sefillik? Gaipten bir ses verdi cevabı Dedi: Hayat bu zevk ve kıymet Akıllılar için yepyeni şeylerin seyri Cahiller için ise yemekle şehvet
Sayfa 90
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.