Evet... O, ''beş on sersem'' ne yazık ki, bu asîl ve büyük vedianın şeklen muhafızları olması lâzım gelenlerdi: İhanet, Türklüğün dört yanını sarmıştı... Şerif Abdullahın, bir kaç gün sonra, yaralar ve istirablar içinde yüzüne haykırdığım gibi, bu adamlar şerif değil, şenî idiler: Hain, nankör, harîs idiler...