' BAKKAL ABLA -İrfan , sustuğun zaman sanki akıllıymışsın gibi duruyorsun.
İRFAN -Aynı zamanda yakışıklı gibi de duruyor muyum?
BAKKAL ABLA -Hayıır, bira şişeleri senden daha yakışıklı. '
ANLATICI: Hürmüzümüz, altıncı kocasını da şimdilik böylece atlattı ama, gün ola harman ola.
Ve günlerden bir güüün.
Hürmüzün berber kocası tonton Hasan Efendi, dükkanında harıl harıl çalışıp Hürmüz’ümüze ekmek parası kazanırken…
DOKTOR: Demek öyle Hasan Efendi.
BERBER: Öyle ki öyle doktor beyim. N’aparsın, ortalık ateş pahası. Ekmeğin
“Hayıır! Tembel insanları boş boş hayallere kaptıran renkli küçük şeyler varya, işte onlardan bahsediyorum. Ama benim boş hayallere harcayacak hiç vaktim yok. Ben önemli bir adamım.
“Evet, şimdi anladım bayım, siz yıldızlardan bahsediyorsunuz.”
hafta yedi..gün yirmi dört..yıl üç yüz altmış beş gün çeker..çarp zamanı bedeninle..böl beynine,yüreğine..al ömrün.daha ertesi gün..daha ertesi gün..yoo hayıır..daha ertelenmesi mümkün değil ölümün..