Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
360 syf.
1/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Warcross sonrası stres bozukluğu halim hâlâ sürüyor olsa da ilk günkü şiddetinde değil. Bu yüzden kolları sıvayıp içimi dökmeye karar verdim. Öncelikle olayı kişisel almamanız adına klasik girizgâhımı yapayım: Kitabı çok sevene, az sevene, biraz sevene, aşırı sevene ve daha nicesine sözüm yok. Bunlar kitabı okuyanlar hakkında değil hatta yazar
Warcross - Bir Sanal Gerçeklik Oyunu
Warcross - Bir Sanal Gerçeklik OyunuMarie Lu · Yabancı Yayınları · 20177,2bin okunma
nihayetinde yapılacak tek bir şey var.” Snape kaşlarını kaldırdı ve alaycı bir ses tonuyla sordu. “Seni öldürmesine izin vermeyi mi düşünüyorsun?” “Elbette hayır. Beni sen öldürmelisin.” Uzun bir suskunluk oldu, sadece tuhaf bir tıkırtı geliyordu bir yerden. Anka kuşu Fawkes, bir parça mürekkep balığı kemiği çiğniyordu. “Hemen mi yapmamı istersin?” diye sordu Snape, sesinde koyu bir alaycılıkla. “Yoksa mezar kitabeni yazmak için bir iki dakika ister misin?” “Ah, daha değil,” dedi Dumbledore, gülümseyerek. “Zannediyorum ki o an, zamanı gelince kendini belli edecektir zaten. Bu gece olanları düşününce,” kavruk elini gösterdi, “bunun bir yıl zarfında gerçekleşeceğinden emin olabiliriz.” “Madem ölmek umrunda değil,” dedi Snape sert sert, “neden bunu Draco'nun yapmasına izin vermiyorsun?” “O çocuğun ruhu henüz o kadar zedelenmiş değil,” dedi Dumbledore. “Benim yüzümden paramparça olsun istemem.” “Ya benim ruhum, Dumbledore? Ya benimki?”
Reklam
''Mandolin sesi hiç bu kadar canımı yakmamıştı.'' ''Ne dinliyoruz?'' ''Vivaldi'nin G Minör'den Mandolin Konçertosu'nu. Organlarımın kazındığını hissediyorum. Ruhi, sen ne dersin bu konuda? Senden çalınanlar üzerine hissettirecek bir iki baş ağrısını daha bana lütfeder misin?'' ''Yaşın kaç ki daha senin?'' ''Ana rahmine düştüğümüz 9 ayı da sayıyor
Duygu karmaşası bu olsa gerek.kelimelerle dans etmek
Midem bulanıyor.içimde birşeyler çarpıyor.yanaklarım ıslak aynaya bakınca gözlerim kızarmış sanki ağlamış gibiyim yalnız ben ağladığımı hissetmedim.içimde birşeyler kırılmış ve öylece orda kırık dökük darmadağınık.parmaklarımı kolumu elimi hissetmiyorum.kullanabiliyorum yalnız zorluyormuşum gibi...birşeyleri deliler gibi istiyorum. Çılgınlar gibi ulaşmak istiyorum ama elim avucum boş bomboş... Yani diyeceğim şuki bayım bu bir sevda değil değil mi? Hani ben sevdalanmadım değil mi? İster istemez birini özlemiyorum. Kolumu kanadımı güvenimi sarsan birini sevmiyorumdur yani bu sadece bi hastalıktır. Gelip gecici bir hastalık. İki gün uyusam gecer sanırım... .... Niye sustunuz bayım. Geçmeyecek değilmi. Bu kalıcı bir hastalık. Sevda? Ona yakalandım ne öldürür ne yaşatır..ağır be bayım çok ağır kırıldığınız, deliler gibi birine sevdalanmak çok ağır...bide o sizi sevmiyorsa ruhun bedenden çıkmasını bekleyip ama o ruhun asla bedende çıkmıyacak gibi .aa hayır hayır bu kadar büyük bir acıya henüz hazır değilim.
248 syf.
7/10 puan verdi
“Hiçbir şey geçmişte vuku bulmamıştır; o Şimdi’de vuku bulmuştur. Hiçbir şey gelecekte vuku bulmayacaktır; o Şimdi’de vuku bulacaktır.” Merhaba, ben geldim. Eckhart Tolle’dan Şimdinin Gücü ile. Uzun zamandır okuma listemde olan bu eser şimdiye değin okuduğum kişisel kitapları içinde ilk beşte yerini aldı. Tolle, bizi bir gerçekle yüzleştiriyor, şimdi gerçeği ile. Zihnin devamlı geçmişte yaşanan iyi ya da kötü olaylarda takılı kaldığını veya geleceğe dair endişe içinde kıvrandığını, bu yüzden de insanın yaşamı anlamlandıramadığını çok güzel anlatıyor. Günümüz moda deyimiyle an’da kalmanın insanın hayatında çok şeyi değiştirebileceğine dair tüyolar veriyor. Uygulama kitabı da var ama ben henüz edinmedim. O yüzden uygulamalar ne kadar başarılı olur bilemiyorum. Bildiğim ise Tolle’un yazdığı gibi; şimdi bir an ne yapıyorsanız durun, arkadaşınızı mı dinliyorsunuz, hayır dinliyor gibi görünüyorsunuz, en iyi ihtimalle ona vereceğiniz cevabı düşünüyorsunuz. Belki bu da değil, gelmeyen mesajı, yatmayan maaşı, yarın düzenleyeceğin odayı, biten akbilini, herhangi bir şeyi. Çünkü zihni anda tutmak gerçekten çok zor ve yazar sizi bu gerçekle yüzleştirmeyi başarıyor. Kişisel gelişim adına okuduğunuz birçok şeyi zihninizden öteleyin. Kendinizi ve zihninizi keşfetmeniz adına güzel bir yolculuk olabilir bu metin, deneyin. Sevgiler,
Şimdi'nin Gücü
Şimdi'nin GücüEckhart Tolle · Akaşa Yayınları · 20013,005 okunma
Okuduğum güzel kitaplar kıskançlık uyandırıyor bende. Ne zaman yazmaya oturacağım? Peki ama hazır mıyım, gerçekten yazmak istiyor muyum, diye soruyorum kendime. Hem evet, hem de hayır yanıtım. Hem şiddetle istiyor ve özlüyor, hem de çok korkuyorum. Umutsuzluğumun nedeni içimdeki durgunluk. Heyecanımı, atılım gücümü, savrulma yeteneğimi tümüyle kaybetmiş gibiyim. Belleğim iyi değil, yazıya dönüştürülecek enerjim yok. Yazmayı tasarladıklarımın hepsini gereksiz, yetersiz ve eskimiş buluyorum. Kendimden kopuk, uzağım. Ne yazabilirim ki? Başka duygular da var kuşkusuz. Yıllar boyunca aralıksız yazdığımı, o süreçte mutsuzluklarla boğuştuğumu düşünüyorum. Yazarken gönüllü olarak bir hücreye kapanıyor insan. Kendi kendisinin tutsağı oluyor. Buna katlanacak gücüm yok henüz. Ama her şey böyle birdenbire elimden alındıktan sonra yapabileceğim daha iyi bir şey var mı? Mutsuzluk bile bu amansız boşluktan daha iyi değil mi?
CAN YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
* Osmanlı bir “Töre Devleti” kurmuştur. Başta Padişahlar olmak üzere, kanun-u kadim, özetle “töre”, herkesi bağlar. Hiç kimsenin kudret ve kuvveti “mutlak” değildir. Özellikle padişahlar denetim altındadırlar ve kanunlarla törelere uymak zorundadırlar. * Padişahlar savaş ve barış ilanı hakkından bile mahrumdurlar. Bunun için ulemanın onayını
Sayfa 149Kitabı okudu
512 syf.
·
Puan vermedi
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün Dokunuşu
Scarlett St. Clair
Scarlett St. Clair
“BEN YAŞAMIN TANRIÇASIYIM,” DEDİ PERSEPHONE. “ÖLÜMÜN KRALİÇESİYİM.”Persephone ve Hades nişanlandı. Buna karşılık Demeter, New Greece’i felç eden bir kar fırtınası yarattı ve onlar nişanını bozana kadar da buna son vermeyi reddetti.Olympos’lular araya girdiklerinde, Persephone geleceğinin bu kadim tanrıların elinde olduğunu
Kötülüğün Dokunuşu
Kötülüğün DokunuşuScarlett St. Clair · Martı Yayınları · 202446 okunma
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.