"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yes'a,
Kraliçe Yesiyis,
Asiye,
ve anne..
Lugatından en güzel kelimeleri tane tane kağıda dökmesi, cümleleri boncuk dizer gibi özenle dizmesi, sayfaların her birinde Nil'in Melikesi'nin bir özelliği...
Sibel Eraslan'ın yüreğinden sağanak sağanak, ılık ılık yüreğime akanlar o kadar güzel, o kadar masumane ki kitapta bir anne sıcaklığı var, yaren
Lâ tahzen! (Üzülme!) Bir şey olmuyorsa: Ya daha iyisi olacağı için, Ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur.
Şu uçan kuşlara bak! Ne ekerler, ne biçerler…
Onların rızkına kefil olan Allah; seni mi ihmal edecek sanırsın!
Yeter ki sen istemeyi bil.. Lâ tahzen! (Üzülme!)
İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman: (cellecelaluhu),
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Yarabbi gelecekteki hayrımı ve ilmimi arttır. Ve her seneyi İslâm alemi için bereketli eyle. Yarabbi hayır da şer de senden. Ve senden gelen her şey başüstüne. Yarabbi imanı mı arttır. Ve İslâm ile haşreyle.