Ebu'd-Derdâ -radıyallâhu anh- anlatıyor:
Bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“-Cuma günü bana çok salevât getirin! Zira o gün, meleklerin hazır ve şâhid olduğu bir gündür.[3] O gün bir kişi bana salât ettiğinde onun salâtı mutlakâ bana arz edilir. Salevât getirmeyi bırakıncaya kadar bu durum böyle devam eder.” buyurdular. Ben:
"-Vefâtınızdan sonra da mı?" diye sordum. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"-Evet, vefâtımdan sonra da! Allah Teâlâ peygamberlerin vücutlarını yemeyi yeryüzüne haram kılmıştır. Allâh'ın Nebîsi hayattadır ve dâimâ rızıklandırılır.” buyurdular. (İbn-i Mâce, Cenâiz, 65. Bkz. Ebû Dâvûd, Salât 201/1047, Vitir 26)
Sadr-ı İslâm'da atâlet asla görülmüyor idi. Bütün Müslümanlar mütemadiyen çalışıyorlar, yaşamak ve yaşatmak için ale'd-devam uğraşıyorlar idi. Senede iki bayram günlerinden maadâ onların eyyâm-ı ta'tiliyeleri yok idi.
Hatta Cuma günlerinde bile kesb ü ticaret ile iştigale memur idiler. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'in (Cuma ezanı okunduğu vakit edâ-yı salâta süratle gidiniz ve bu esnada bey' ü şirâyı terk ediniz ve namazı eda edince derakab dağılıp yine bey' û şirà ile bil-iştigal Allah'ın size fazlından takdir ettiği rızkınızı talep ve istihsale çalışınız.) mealindeki bir âyet-i kerime dahi bu hakikati kat'i bir sûrette beyan etmektedir.
“Beni zikrediniz, anınız ki, ben de sizi anayım. Bana şükredin ve küfre sapmayın.”
(2/Bakara Suresi, 152)
"Rabbini çokça zikret. Akşam ve sabah O’nu tesbih et.”
(3/Âl-i İmran Suresi, 41)
'Gönülden yalvararak, korku ile ve yüksek olmayan bir sesle, sabah ve akşam Rabbini zikret. Sakın gafillerden olma!"
(7/A'râf, 205)
"Allah’ın zikrinden yana kalpleri katı olanların vay hâline! Bunlar, apaçık bir sapıklık içerisindelerdir.'
(39/Zümer Suresi, 22)
Onlar ki; iman edip, kalpleri Allah’ın zikriyle mutmain/huzur ve güven içinde olanlardır. Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.
(13/Ra'd, 28)
Onlar ki ayakta, otururken ve yanları üzere yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler ve (derler ki): “Rabbimiz! Sen bunu boşa yaratmadın. Seni eksikliklerden tenzih ederiz, bizi ateşin azabından koru.”
(3/Âl-i İmran, 191)
🌸Hayırlı cumalar.