Ebû Hûreyre'den(Ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Kişi, dostunun dini üzeredir. Dolayısıyla kişi kiminle dost olduğuna dikkat etsin.
“el-Ğaffâr, ayıpları örten demektir. Hak, örtme fiilinin kendisine nispet edilmesiyle örten anlamında el-Ğafir’dir; var olanların veya başka şeylerin perdelerini örtmesi ile de el-Gafûr’dur.
O, her bir günahı bakanların gözlerinden gizlerve kendisine yakın meleklerin sayfalarından siler.”
Ârifler der ki: “Kim Allah’ı tanırsa dili söz söyleyemez hale gelir.” Şu âyet bu duruma işaret etmektedir:
“Rahmân’ın azametinden sesler kısılmıştır; orada fısıltıdan başka bir şey işitemezsin”
Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişele etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
"Ey nûrlar saçan sabahımız! Gamlı ve kederli olduğumuz zamanlarda gönlümüzdeki gam dumanlarını dağıt, bize şevk ver, neşe lûtfet. Tâli'mizin karanlık gecesinde; bir gündüz görülmemiş, işitilmemiş, şaşılacak bir gündüz meydana getir."
Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e yedi deniz dolusunca salât eyle. Yûce Zât’ının kudretini işâret eden, bu yedi denizin taşıdığı ağırlık miktarınca salât eyle
Allâh’ım! Sana duâ ettiğim isimler hürmetine, anlatmaya çalıştıklarım ve ilmini ancak Yûce Zât’ının bildiği şeyler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât etmeni, bana da merhamet etmeni, tövbemi kabûl edip, maddî mânevî musîbetlerin hepsinden beni kurtarmanı, bana âfiyet vermeni, kadın-erkek bütün mü’minlere, ve kadın-erkek bütün müslümanlara, onların ölü ve dirilerine, merhamet etmeni bu günahkâr ve hatâlı zayıf kulunun tövbesini kabûl ederek bağışlamanı, senden taleb ediyorum. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım! Âmîn...