...büyük, sessiz kent kımıltısız ve kocaman küp şeklinde bir yığından başka bir şeye benzemiyordu; bu yığının arasında, unutulup gitmiş hayırsever kişilere ya da sonsuza dek bronzun içinde sıkışıp kalmış eski büyük adamlara ait sessiz sedasız duran anıtlar, taştan ya da demirden yapay suratlarıyla, bir zamanlar insanın ne olduğuna ilişkin artık değerden düşmüş bir görüntü uyandırmaya çalışıyorlardı kendi kendilerine.