Hep anlattınız, hep yazdınız, iftira ettiniz, kendinizce yargıladınız ama bana hiç sormadınız. Nazım'dan, eşinden, dostundan beni dinlediniz. Ben de Nazım olmak ne demek hiç anlamadınız. Şimdi sıra bende. Sessiz çığlıklarımın yankıları yüreklerinizi titretecek. Susmak yok artık. Haykırıyorum. Seni hudutsuzca seviyorum Nazım...
Nazım'ın Pirayesi
~~~~~
Nazım'ın yokluğunda Piraye'nin O'na yazdığı mektupları derlemiş yazar. Bir kadının sevince nasıl gözlerinin kör, kulaklarının sağır, aklının da yüreğine mağlup oluşunu okuyoruz mektuplarda. Bir defa karşılaşıyorlar ama sonsuza kadar bu karşılaşmanın kavuşmaya döneceği inancını hiç gitirmiyor Piraye. Ama o vuslat gerçekleşmeden hayata veda ediyorlar :(
Kayıtsız şartsız, ama'sız, çünkü'süz sevmenin kadın diliyle anlatımını yine usta bir kadın kalemin derlemesiyle okumak zevkliydi.
Aşkla kalın ;))