''İnsanlar, benim ustalığımı elde etmek için ne kadar sıkı çalıştığımı bilseler, onun, o kadar hayret edilecek bir şey olmadığını anlarlardı.'' -Michelangelo
420 syf.
·
Not rated
en sevdiğim Hakan Günday kitabı...severek üzülerek hayret ederek okudum...Küçük bir çocuk ve insan kaçakçılığı ille uğraşan babasına yardım etmek zorunda olan bu küçük çocuğun kocaman dünyası.
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313.7k okunma
Reklam
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
"Eğer sevgiliden başkasına söyleyemeyecek şeylere sahip olunmuşsa aşk kapıda demektir. Bu durumda sevgilinin sözünü can kulağıyla dinlemek,ileri sürdüğü her şeyden dolayı hayret etmek,saçma sapan hatta yalan şeyler bile konuşsa ona hak vermek,haksız olduğu zamanlarda bile onu doğrulamak,ne yaparsa,ne derse peşini sürmek hep aşkın halleridir. Hatta birbiriyle çelişkili durumlar bile bu aşk için söz konusudur. Ayrılık acısının âşıka hoş gelmesi,zamanla ondan zevk alması gibi mesela. Aşk ilerleyince sevgilinin derdini çekmek mutluluk olabilir. Tabiatta herhangi bir şey haddini aşınca zıddına dönüşür. Bir arabanın tekerlekleri çok hızlı dönmeye başlayınca sanki tersine dönüyor gibi görülür. Yani bütün trajedilerin sonu komedi,bütün gülmelerin sonu gözyaşıdır. Sevincin de hüznün de aşırısı insanı öldürür. Kahkahalarla gülen kişinin gözünden sonunda yaş akar. " {Aşka Dair,İskender Pala}
Kurgunun kurallarını kimse bilemez. İçgüdülerimize dayanabiliriz sadece. Her yol mübahtır ve yine her yol ifade etmek istediğimizi ifade eder. Bunu unutmayın, daima dürüst olun, sonuç hayret verici olacaktır.
Oysa hayret etmek duyguların, şaşırmak düşüncelerin ifadesidir. (Cenk Çalışır)
Reklam
'' - .... Allah aşkına kızımı iyi et... Biçare kadıncağız hüngür hüngür ağlıyordu. Raci'nin yüzünde hiçbir teessür alameti görülmüyordu. Sami pek şaşkındı. Saf annenin acıklı halini arz edişi onun yüreğini delmişti. Halbuki Raci'de bu inleyişler, bir kaval sesi kadar bile tesir göstermemişti. Sami, hissizliğin bu derecesine karşı, nefretle
çifte
Pat köpeğin altın dişini merak ediyordu. Angus Lordie'ye bunun nasıl olduğunu sordu. Gelen açıklama, "Başka bir köpeğin kuyruğundan ısırdı," oldu. "Ve dişi kırıldı. Ben de tutup, kendi dişçime götürdüm. Dişçim aynı zamanda içki sofrasından arkadaşımdır. Bir köpeği tedavi etmek pek aklına yatmamıştı, ama sonunda kabul etti, altın dişi taktı. Sağlık sigortasından değil tabii, altına ve diğer ıvır zıvıra tam yetmiş sterlin ödedim. Gece yapmamız gerekti, etrafta başka hasta yokken, çünkü insanlar kendi kullandıkları dişçi koltuğunda bir köpek görmeye itiraz edebilirlerdi. İnsanlar bazen böyle tuhaf olabiliyorlar. Cyril gelmiş, yetmiş sterlinini veriyor, ama bazıları onun tedaviye hakkı olmayacağını söyleyebiliyorlar. Hayret verici bir şey. Ama insanlar böyle konularda her zaman mantıklı davranamıyorlar."
Sayfa 389Kitabı okudu
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Hasan Ali Toptaş uğruna " Yazar için Türkçe öğrenilmeli..." sözüne muhatap olan bir kelime dahisidir. Edebiyat çevresinde yazar bir işçidir aslında. Ama öyle bir işçi ki; kelimeleri dillin içinde cımbızla çeken, cümlelerinin başını ve sonunu eline aldığı, dilline doladığı ve bunları yaparken aslında kendisini ve kahramanlarını anlatırken
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,597 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.