Bugün hepimiz ''sarıklı, cübbeli'' adamlarla alay ediyoruz. Oysa en çağdaş ve en sosyetik adamlarımız, modern kulüplerde ve düğünlerde iftiharla üniversite hocasının giydiği elbiseleri giyiyorlar. Hatta aynı cüppe için yetmiş defa provaya giderler. Halbuki bu cüppe, İbn-i Sina'nın, İbn-i Heysem'in ve Razi'nin giydiği elbisenin ta kendisidir. Avrupalılar bunu daha sonra aldılar. 11. ve 12. yüzyıllarda İspanya ve İtalya'da Şifa'yı ve İbn-i Heysem'in kitabını okuturken bu elbiseleri de giyerlerdi. Sonra bizim bu hırkamız ve cübbemiz üniversitenin üniforması oldu. Buraya geri dönünce de artık kimse onu giymekten utanç duymuyor. Ancak burada, onun aslına sahip olan ve giyen kimse evden dışarı çıkamıyor. Zira o elbiseyi sokak ortasında, rezil rüsva ederiz.
Sayfa 17 - Fecr YayıneviKitabı okudu
parayı yemeğe yatırmak¿ makul..
Midemdekini görmedikleri için kimse laf söz etmez, fakat saatimin zinciri biraz ağır olsa, yeni bir frak giysem, ayağıma parlak çizmeler falan geçirsem, insanların ağzı laf yapmaya başlar.
Sayfa 506 - koridorKitabı okudu
Ne giysem yakışmıyor, uçurumlardan başka.
Sayfa 23 - Yarın GüzeldirKitabı okudu
Ne giysem yakışmıyor, uçurumlardan başka.
Dağıtamıyor hiçbir güneş ruhumdaki sisi
İbnü'l Heysem metodu
"Bilim kitaplarına karşı araştırmacı, maksadı gerçeği bilmek ise okuduğu her şeye karşı kendini bir düşman durumuna sokmalıdır, metni ve kenar notlarını delik deşik edip, her yönden hücum halinde görmeli, ama o bu düşmanlık tavrında ne insafı unutmalı, ne de müsamahakâr davranmalıdır. Eğer o ancak böyle hareket ederse, gerçek ona kucağını açacak ve ona öncellerinin ifadelerindeki noksan ve kuşkulu taraflar gözükmeye başlayacaktır."
Sayfa 166 - Timaş Yayınları, 12. baskı, 2017.
Ehl-i zahiri hayse beyse(şöyle mi böyle mi) vartalarına atanlardan birisi, belki en birincisi: İmkânatı, vukuata karıştırmak ve iltibas etmektir. Meselâ diyorlar: "Böyle olsa, kudret-i İlahiyede mümkündür. Hem ukûlümüzce azametine daha ziyade delalet eder. Öyle ise bu vaki' olmak gerektir..." Heyhat!.. Ey miskinler! Nerede aklınız kâinata mühendis olmaya liyakat göstermiştir? Bu cüz'î aklınız ile hüsn-ü küllîyi ihata edemezsiniz.
Muhakemat - 75
