225 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Cahillkler Kitabı serisinin 2. kitabı. İlk kitaptaki gibi hadi canım aslında öylemiymiş dedirten şeyler yok bu kitapta. Açıkcası bu kitabın formatı braz daha farklı. Onda yanlış bildiklerimiz varken bunda ise hiç duymadığımız bilgiler var tabi bu sadece hayvanlar üzerine. Oldukça muhteşem diyebileceğim bir kitap hele ki tuhaf şeylere ve ya hayvanlara merakınız varsa bence kitaplığınızda bulunması gereken bir kitap.
Cahillikler Kitabı 2
Cahillikler Kitabı 2John Lloyd · NTV Yayınları · 2009286 okunma
Mecazlarla ve imalı anlatımlarla dolu bu alıntıyı ince bir fikir mülahazasıyla anlamaya çalışın. Bakalım kim ne anlayacak :-) Kendiliğinden Gösteriler'in en büyük tutkunu koyunlardı; içlerinden biri vakit kaybettiklerinden ve soğukta dikilip durmaktan başka bir şey yapmadıklarından yakınmaya kalksa (bazı hayvanlar, gerçekten de, domuzlar ve köpekler ortalıkta görünmediği zamanlar yakınıyorlardı), koyunlar o saat bir ağızdan, "Dört ayak iyi, iki ayak kötü!" diye avazları çıktığı kadar meleyerek onu susturuyorlardı. Ama hayvanlar bu törenlerden genellikle hoşnuttular. Ne de olsa, kendi kendilerinin efendisi olduklarının ve yalnızca kendi yararları için çalıştıklarının anımsatılması, yüreklerini ferahlatıyordu. Böylece şarkılarla, tören alaylarıyla, Squealer'ın sıraladığı rakamlarla, tüfeğin gümbürtüsüyle, horozun ötüşleriyle ve bayrağın dalgalanışıyla, ara sıra da olsa, açlıklarını unutabiliyorlardı. Nisan ayında Hayvan Çiftliği'nde Cumhuriyet ilan edildi. Bir başkan seçmek gerekiyordu. Tek aday olan Napoléon oybirliğiyle başkan seçildi.
Reklam
İçeride on ikisi de öfkeyle bağırıyor, on ikisi de birbirine benziyordu. Artık domuzların yüzlerine ne olduğu anlaşılmıştı. Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın önce Hayvanlar Çiftliği'ni, sonra bu romanını okumuş ve şahsen bu romanını daha çok beğenmiştim. Romanda vatandaşların Big Brother tarafından sürekli gözetlenmesi gibi, İlginç bir çakışmayla, okuduktan bir süre sonra da ekranlarda Biri Bizi Gözetliyor yarışmaları başlamıştı. :) Roman hakkında bahsedilebilecek çok şey var. Dil, düşünce, varlık, gerçek, özgürlük, iktidar vb. birbiriyle sıkı ilişkisi olan bir çok konu ele alınmış. Romanın tezlerinden biri kanımca şu: İnsan kendine yenilirse, her şeye de yenilir. (Bunu kendini yenerse, özgürleşir diye de okuyabiliriz.)
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,1bin okunma
Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.
Sayfa 147Kitabı okudu
152 syf.
10/10 puan verdi
çok güzel bir kitaptı. Karakterlerin hayvanlar olduğunu bir an için unutabiliyorsunuz....
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,4bin okunma
Reklam
"Oysa yağmurda ıslanmanın verdiği huzur hiçbir şeyde yoktur. İnsan olmaktan utanmadığın tek andır, ağaçlar gibi, çiçekler gibi, köpekler, kuşlar, kediler, bildiğin bilmediğin bütün hayvanlar gibi ıslandığın an. Doğanın bir parçası olduğunu hissedersin. Manzaraya dışarıdan bakan kibirli insanlardan uzakta, o manzaranın bir parçası olursun. Irkının kendini beğenmişliğini unutur, bir böcek kadar özgür, sunarsın kendini doğaya. Yalan yoktur o anda. Aldatma yoktur. İki kuruşluk hesap için bin kazık atan dostlar, uçkurunun derdine düşmüş babalar, hayatını altüst eden kardeşler yoktur. Yağmur damlaları vardır sadece. Bir de sen."
Sayfa 63 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Evet, başlangıçta, bilirsin ya ilk başta, hepimiz birdik, bütün insanlar ve hayvanlar, aynı şeyleri yapıyorduk. Sonra biz ölmesini öğrendik. Böylece yeniden nasıl doğulduğunu öğrendik. Bazen bir varlık, bazen başka bir varlık olarak. Ama bunun çok önemi yok çünkü zaten yeniden ölüp, yeniden doğacaksın ve eninde sonunda her şey olacaksın."
Sayfa 118Kitabı okudu
101 syf.
4/10 puan verdi
William S. Burroughs'un hayatının son dönemlerinde kedileri Ruski, Smokey, Fletch ve Calico Jane ile ilgili hikayelerini, rüyalarını ve gözlemlerini anlatan bu deneme türündeki kitap yazarın yumuşak ve sevecen yanını gözler önüne seriyor. Kitabın sevmediğim yanı, yazarın kedi ve köpekleri karşılaştırarak, daha çok sevdiği kedileri göklere çıkarması, köpekleri ise yerin dibine sokması. Yazarın genellemelerini hatalı buldum, üstelik kedi ve köpek gibi karakter sahibi hayvanlarla ilgili genelleme yapabilmiş olmasını bile garip buldum. Yazarı daha iyi tanımak isteyenler için okunabilecek ufacık, çerez niteliğinde bir kitap diyebilirim, fakat hayvanlar özellikle köpekler konusunda hassassanız İçerdeki Kedi'nin sinir bozucu bir kitap haline gelmesi de çok mümkün.
İçerdeki Kedi
İçerdeki KediWilliam S. Burroughs · Sel Yayıncılık · 2013192 okunma
Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor, ama birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Kaptırmış gidiyorlar... Sabah işe, akşam eve... Sabah işe, akşam eve...para kazanıyorlar, evler arabalar alıyorlar, gezip eğleniyorlar, çalışıyorlar, uyuyorlar, uyanıyorlar... yiyorlar, içiyorlar, evleniyorlar, çoğalıyorlar...fakat yaratılış amaçlarını tamamen unutmuşlar. Anlamsız ve amaçsız bir hayat sürüyorlar,,,Yaşamlarını''beslenme-barınma-üreme''ekseninde sürdürüyorlar. İyi de... hayvanlar da böyle yaşıyorlar?
"Piknik. Bir orman canlandır kafanda, bir köy yolu, bir çayır. Bir araba köy yolundan çayıra gidiyor, ellerine şişeler, yemek sepetleri, transistörlü radyolar ve kameralarla bir grup genç arabadan iniyor. Ateş yakıyorlar, çadırlar kuruyorlar, müzik açıyorlar. Sabah olunca da gidiyorlar. Gece boyu olan biteni korkuyla izleyen hayvanlar, kuşlar ve böcekler saklandıkları yerlerden çıkıyorlar. Ne görürler? Otlara dökülmüş benzin ve yağ. Etrafa saçılmış eski bujiler ve filtreler. Çaputlar, patlak ampuller ve geride bırakılmış bir İngiliz anahtarı. Yağdan kirlenmiş gölet. Ve tabii ki işe yaramayan ıvır zıvır; elma çekirdekleri, şeker kağıtları, kamp ateşinden kalan kömürleşmiş odunlar, teneke kutular, şişeler, birinin mendili, birinin çakısı, yırtılmış gazeteler, bozuk paralar, başka bir çayırdan toplanan solmuş çiçekler.”
Sayfa 119Kitabı okudu
EZOP MASALLARI... Ezop, fabl denen öyküleriyle ünlüdür. Anlattığı öyküler yaşama ilişkin bir öğüt ya da ders verir. Kahramanları ise hayvanlardır. Ezop'un öykülerinde hayvanlar konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır. Öyküden çıkarılacak ders, sonunda okura öğüt biçiminde verilir Bir tane paylaşmak istiyorum.... AKREP VE KURBAĞA Akrep nehrin
"Modernizm, insanların tıpkı hayvanlar gibi, sadece önlerindeki et veya ot için yaşamaları demektir. Modernizm, insanların daha geniş bir ev ve daha lüks bir araba için yaşamaları demektir. Modernizm, insanların uğrunda ölümü göze alacakları mukaddes değerlerden mahrum bırakılmaları demektir."
Biz ve diger butun hayvanlar neden birer beyne sahibiz? Diger bir deyisle, sizce beynimizin en temel gorevi nedir? Cevaplarinizi merakla bekliyor olacagim..
Resim