Bu dünyada nedir payıma düşen, hiç
Nedir ömrümün kazancı felekten, hiç
Bir sevinç mumuyum sönüversem hiçim
Bir kadehim, kırılsam ne kalır benden, hiç.
ömer hayyam
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
Ben ne camiye yararım, ne havraya!
Bir başka hamur benimki, başka maya.
Yoksul gâvur, çirkin orospu gibiyim:
Ne din umurumda, ne cennet, ne dünya!
Ömer Hayyam
Herkes, gönlünce bir yol arıyor kendine.
Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin. Ama bir gün, bir ses haykıracak göklerden: Herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde.
Ömer Hayyam
"Ey kör! bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!"
Ömer Hayyam
"Ben kendiliğimden var değilim bu varlığımla;
Kendim çıkmış değilim elbet bu karanlık yola;
Bir başka varlıktan gelmiş bendeki varlık:
Ben dediğin kim ola, nerde, ne zaman var ola? "
Ömer Hayyam
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz;
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende;
Er geç başa baş verecek değil miyiz?
Ömer Hayyam
Neylesem bu benim iç kavgalarımla?
Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla?
Sen bağışlasan da ben yerim kendimi:
Neylesem bu yüzkaram, bu utancımla?
-Ömer Hayyam