Benim varlığım senin yaptığın bir nakış; Türlü garip renklerini hep senden almış; Kendimi düzeltmeğe nasıl varsın elim: Senden güzelini yapmak bana mı kalmış!
Bu kubbe altındaki bin bir belayı gör; Dostlar gideli boşalan dünyayı gör; Tek soluk yitirme kendini bilmeden; Bırak yarını, dünü, yaşadığın anı gör.
Reklam
Madem ki sevincin adı kaldı yalnız Ham şarabı en olgun dost saymalıyız Keyfin el çekmeğe kalkmasın kadehten Kadehtir şimdi artık tek tutanağımız.
Gönlünce de dönse, bu dünyanın sonu ne? Okunup bitse de ömür destanın, sonu ne? Yüz yıl dilediğince yaşadın diyelim, Bir yüz yıl daha yaşasaydın, sonu ne?
Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben; Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken. Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi, Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden.
Bu dünyada nedir payıma düşen, hiç Nedir ömrümün kazancı felekten, hiç Bir sevinç mumuyum sönüversem hiçim Bir kadehim, kırılsam ne kalır benden, hiç.
Reklam
Allah'ın çetin kullarından Ömer Hayyam bir rubaisinde aşağı yukarı şöyle demiş: “Günah olmasa, Allah'ın rahmeti neye yarardı?" Ben de böyle düşünüyorum. Üstelik hangi günah Allah'ın rahmetinden daha büyük olabilir ki? Yoksa koca Hayyam da küçücük ben de yanılıyor muyuz?
Mutluluk iste .Çünkü ömür dediğin bir andır .
Sayfa 20
Gelip gittiğimiz şu dairenin Ne başı belli , ne de sonu Kimse doğru söylemiyor şu alemde Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz?
Sayfa 14
Dörtlükler
"Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü." -Ömer Hayyam
Reklam
"Aklı olan paraya değer vermez, Ama parasız dünya da çekilmez; Eli boş menekşe boynunu büker, Gül altn kâsede gülmezlik etmez."
Dert çekme boşuna, hep gül de yaşa; Zulüm yolunda hakkı bul da yaşa; Sonu yokluk madem bu dünyamızın Yok bil kendini, özgür ol da yaşa.
Ey can, sana aklı niçin vermiş veren? Kendini bil, yolunu bul yitip gitmeden. Baykuş gibi ne gezersin viranelikte, Yerin akdoğan gibi sultanın evliyken?
Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten Daha güzeldir bir insanı sevindirmen.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.