"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir."
Kıymetli okurlara yorumu sunmadan önce, yorumlama maksadıyla ele almış olduğumuz kitabın yazarını kısaca tanımakta fayda görüyorum: D. M. Dunlop, 1909 İngiltere doğumludur. Avrasya ve İslam tarihi konularında ele aldığı çalışmalarla tanınmaktadır. Özellikle
Sasani komutanı Şahvaraz'ın Arap hakimiyetine geçtiği günlerde Hazarları düşman olarak gördüğüne ilişkin ifadesi ve Arapların Belencer seferi sırasında Hazarların yaşadıkları bölgede keşif yapmayı reddetmesi, Hazarların 642'de bölgedeki ciddi bir güç olduklarını işaret eder.
Zira Göktürkler 620'lerde Kafkaslarda ortaya çıkana kadar ne Kafkaslarda ne de başka bir yerde Hazarların varlığını gösteren bir kayıt bulunmamaktadır.
...Aksine bütün bunlar, Hazar kağanlığının, farklı bir adla farklı bir coğrafyada bizzat Göktürk hanedan ailesinden bir kişi tarafından kurulan yeni bir Göktürk Kağanlığı olduğuna işaret eder.
Daha önce gönderdiği mektubunda Şad'ı saldırılarını kesmemesi durumunda "yeryüzünün sonuna kadar takip etmek"le tehdit eden Hüsrev'in şimdi iki devlet arasındaki akrabalık ilişkilerini hatırlatır bir seviyeye gelmiş olması dikkat çekici ve bir o kadar da şaşırtıcı bir değişimdir.
Göktürk Kağanlığı ve Bizans İmparatorluğu dünyaya yeniden bir arada meydan okuyorlardı. Ancak bu sırada İtil'in ötesinde, eskisi kadar yalnız değillerdi. Şimdi Hazarların devri başlıyordu.
Şimdi Kafkasya'ya adım atmakla Göktürkler, aşamadıkları İran'ı "bypass" ederek daha önceki devirlerde sınırlı da olsa işlemiş bir yolu yeniden canlandırma çabasına giriyorlardı.