Herkese merhabalar. Öncelikle tüm okurlara şiir ve sanat dolu günler dilerim.
Yorucu geçmesine karşın fazlasıyla gururlu ve özel hissettiren iki imza gününün ardından, siz değerli okurlara kitabıma içkin bir inceleme yazısı kaleme almak istedim. Yazımı okuduktan sonra "Bir Sancının Panoraması" ve "Dünya Bulantısı" kitaplarıma
Hüseyin Nihal Atsız hakkında olumlu yada olumsuz ön yargıları kenara bırakıp onun çizgileri keskin birisi olduğunu kabul etmeliyiz. Bu keskinliğin meydana getirdiği edebi farklılığın doğurduğu zenginlikten faydalanmak gerekir. İçeriği itibariyle Türk edebiyatında roman geleneğinin değiştiği bir dönemde postmodern romanların Yusuf Atılgan'ın
"ekmek sıcak, Allah güzel, sen iyi"*
Bundan yıllar önce Ramazan ayındayız, vakit ikindi. İnternette dolanırken bir sayfada karşılaşmıştım bu dizeyle. Bir fotoğrafın altına yazmışlardı, hiç unutmuyorum; yemyeşil bir arazi, gök pırıl pırıl. Küçük bir kız çocuğu elinde uçurtmasını uçurarak koşuyordu, Alp Dağlarının eteklerindeki çıplak
Lipogram tekniğinin tarihi çok eskilere dayanıyor. Eski Yunan'da M.Ö. 538 tarihinde Lasus adlı şairin "S" harfini kullanmadan yazdığı şiiri bunun ilk örneğidir. Lipogram, bir harfi eksilterek yazma deneyimidir. Genellikle sesli harfler için yapılır. Buradaki temel amaç sınır koyarak yaratıcılığı artırmak, aklı zorlamaktır. Tarihin
Yeni nesil 5. Sınıfların dersindeyim. Derse girmeden önce işleyeceğim konuya hazırlık yapıyorum. Güzel bir şiir işleyecektik o gün. Şiiri okuduğum gibi çok etkilenmeye başladım. Şiir resmen beni alıp kendi çocukluğuma götürdü. Şehirde top oynadığımız bütün arsalar yavaş yavaş bina olarak karşımıza çıkıyordu. Her arsaya bir bina dikilmeye
milyonların kavgasında
kara kuru bir er
gün gelip asılacaksa eğer
serin olsun şafaklar!
ey gönlü yüce dostlar
deyin ki bir ağaç dalından
dal yaprağından incinmiş
deyin ki yaşamak kavgasından
toy bir ozan kesilmiş
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~
Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!..
1
Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir...
Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Yalnızlığın yarattığı bir insan: Sait Faik ABASIYANIK
Yani yalnızlığı bazen şöyle düşünürüz;
-Yalnızlık kötü bir şey.
Hayır aksine o kadar da kötü bir şey değildir, bazen yalnızlık iyi bir şeydir. Eğer Sait Faik bu yalnızlığı hissetmeseydi bu öyküleri de üretemezdi. Aslında hepimiz yalnızız ama sorun bu yalnızlığın biz de ne uyandırdığı. Sait
Bireyi toplum içinde somut olarak görünür duruma getirmek, giderek daha da derinlerine inerek, onun içsel dramını kurcalamak çabasında bir şairin kaleminden dökülenlerdir bu kitaptaki şiirler. İkinci Yeni akımının üstatlarından Edip Cansever, bu derleme eserinde uzun uzun yazılmış şiirleri ile şiir tutkunlarına ziyafet çeker. İmgesel yoğunluk ile
İki kitaptan bahsedeceğim, Dante İlahi Komedya ve Paulo Coelho Simyacı. Artık genç Werther'da bu kervane ait, öyle kii kişisel arzular ve istekler insanların yollarını çizer. Kimisi bunu gerçekleştirince huzura erer, kimisi gerçekleştirirse yaşamasının anlamı kalmayacağını düşünür. Werther bunların aksine ne arzusunu gerçekleştirebildi ne de Dante'nin Beatrice'sı gibi yolun sonuna hazırlık yapabildi.
Son olarak Atilla İlhan ve onun meşhur şiiri Üçüncü şahıs demek istiyorum.
Artık başucu kitabımsın, Genç Werther.
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120bin okunma
Kitabı açtığınızda uzun bir önsözle karşılaşıyorsunuz. Cümleler ilerledikçe malını öven bir tüccarla karşılaşmışsınız hissi sağdan soldan yaklaşıyor, derin bir nefes alıyorsunuz. Eskilere toz atarak yeniyi pırıl pırıl gösterme telaşı garip bir özgüvenle veriliyor. Diyor ki: «Yeni dönemin ruhunu sezme ve yansıtma arzusu duyan şair, poetikadaki
Kitabı birkaç gün daha okusam , ceng için hazırlık yapmaya başlayabilirdim heralde!
Kendisi bir savaşçı olduğu için şiirleriyle ateş ediyor destek yalan söylememiş oluruz
İlk defa şiir kitabını okudum ama amentü şiiriyle tanımıştım kendisini. İyi ki düşünce kitaplarını öncelikle okumuşum şiir kitabı sonraya kalması isabetli olmuş çünkü yer yer , ne diyo bu adam ya dedim çok sevmeme rağmen...
Şiir sevenler zaten okur , ama gerçekten tanımak isteyenler Waldo ile hayat hikâyesini okuyarak başlayabilir. Benim favorim
Neyi Kaybettiğini Hatırla
İyi okumalar.
Güncelleme 2021 : Kitabı birkaç kere okudum. İlk okuduğumda hiçbir şey anlamadım ve bu incelemeyi yazmıştım. Silmiyorum. Çünkü her seferinde bakıp cidden hiç anlamamışım demek ve daha çok anlamaya çalışmak hoşuma gidiyor. Teşekkürler bana serbest şiiri sevdiren adam.
Erbainİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20128,6bin okunma
İnsanın, en sevdiği yazarın kitabı hakkında bir şeyler yazması ne kadar da zor, hele ki erken yaşta veda etmişse bu dünyaya...
Nilgün Marmara'yı;
"Yabancıların en yakınıydın sen!"
Cümlesiyle tanımıştım lise dönemlerinde. Edebiyat hocam ondan bahsederken bir de şu bilgiye değinmişti:
Nilgün Marmara'nın intiharından sonra,
Marcel Proust’un 1896 yılında yazdığı, Kayıp Zamanın İzinde serisinin habercisi niteliğinde ki kitabı Hazlar ve Günler.
Kısa anlatılar, öyküler ve şiirler bulunuyor Hazlar ve Günler’de. Yirmili yaşlarında kaleme aldığı yazılar bunlar. Proust düzyazıda şiiri yaşatan nadir yazarlardan. Her bir cümlesi, kelimesi gerçekten çok etkileyiciydi
Kitabın
Welton Akademisi, eğitim sistemini "gelenek", "onur", "disiplin" ve "mükemmellik" üzerine inşa etmiş olan ülkenin en başarılı ve seçkin üniversite hazırlık okuludur. Müdür Nolan önderliğinde bu sistem başarıyla uygulamakta ve buraya kabul edilen öğrenciler aileleri için gurur kaynağı olmaktadır. Ailerin de