"Allah bir kulun dua etmesine izin vermişse, mutlaka kabulünü de murad etmiştir." [ Hazret-i Muhammed (s.a.v.) ]
Hazret-i Muhammed (s.a.v.)
Allah bir kulun dua etmesine izin vermişse, mutlaka kabulünü de murad etmiştir…
Reklam
“Oku” emri, sadece zâhirde bir okuma emri değil, kalbin, manevi tezkiye ve tasfiye neticesinde kitap ve hikmeti alıcı hale gelmesidir. Bununla, tecellilerin mâkesi olan kalp ile her şeyi okuyabilmek kastedilmektedir. Yani kainatın bir kitap haline gelmesi, kalbin kainat sayfalarını çevirip hikmetleri ve ilahi sırları okuyabilmesi, velhasıl insanın kainatı, kendini, Kur’ân-ı Kerim’i okuması, idrak etmesi ve yaşamasıdır.
Sayfa 137 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
“Kuzunun kurttan kaçmasına şaşılmaz. Zira kurt, kuzunun düşmanı ve avcısıdır. Lakin hayret edilecek şey; kuzunun kurda gönlünü kaptırmasıdır!” Hazret-i Mevlana
Sayfa 14 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
“Hiç kimse Hazreti Muhammed’in prensiplerinden daha ileri bir adım atamaz. Avrupa’ya nasip olan bütün başarılara rağmen Avrupalıların koymuş olduğu bütün kanun ve nizamlar, İslam kültürüne göre eksiktir. Biz Avrupa milletleri, medeni imkanlarımıza rağmen Hazreti Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki, hiç kimse bu yarışta onu geçemeyecektir. Ve bu kitap (Kur’an’da) son derece pratik olduğundan ebediyyen tesirini kaybetmeyecek ve diğer milletleri etrafında toplayacaktır.” Johann Wolfgang von Goethe
Sayfa 20 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
“İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?” Rahman, 60
Sayfa 135 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ey insanlar! Gafletten sakının! Her şey fânidir, ancak Cenâb-ı Hak Bakî’dir.
Sayfa 121 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
Subhanallah..
Zulmünü iyice şiddetlendiren Ebrehe, neticede kendisinde nihayetsiz bir kuvvet ve azamet olduğu vehmine kapılmıştı. Buna mukabil Allah Teala onu, çöllerdeki arslan, kaplan veya zehirli bir yılan gibi dehşet verici güçlü mahluklarla değil, çok güçsüz ve zayıf varlıklar olan ebabil kuşlarının attığı nohuttan küçük taşlarla helak etti. Nitekim Allah Teala Firavun, Nemrut ve Calût gibi mütekebbirleri hep onlardan küçük ve güçsüz görünen varlıklarla helak ederek, onların hakikaten ne kadar aciz varlıklar olduklarını ve kibirlerinin manasızlığını ortaya koymuştur.
Sayfa 39 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
İbn-i Ömer, ashab-ı kirâm’ın ileri gelen zenginlerindendi. Servetinin fazla birikmesine meydan vermez, eline geçeni yoksullara dağıtırdı. Sahip olduğu şeyler içinde en çok beğendiklerini, Allah yolunda kurban edilmek veya sadaka olarak verilmek üzere ayırırdı. İyi halini gördüğü ve bilhassa namaz kıldığını öğrendiği bütün kölelerini azad etmeye başlamıştı. Dostlarından biri onu ikaz etti ve kölelerinden bir kısmının sırf azad edilmek için camiye gittiğini söyledi. Hazreti Abdullah kalbindeki muhabbetullahı gösteren şu güzel cevabı verdi. -Bizi Allah ile aldatmak isteyenlere aldanmaya razıyız!
Sayfa 41 - Erkam Yayınları, Hz. Ömer’in (ra) oğluKitabı okuyor
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed
Rasûlullah s.a.v.'e salât u selâm getirmekten gafil olan biri rüyasında Efendimizi görür. Fakat Hazret-i Peygamber ona hiç iltifat edip bakmaz. Adam der ki: - Ey Allah'ın Rasûlü! Bana kızgın mısınız? Hazret-i Peygamber: - Hayır! Adam: - O halde neden bana bakmıyorsun? Hazret-i Peygamber: - Çünkü seni tanımıyorum! Adam: - Beni nasıl tanımazsın! Ben senin ümmetinden bir kişiyim. Halbuki alimler, senin ümmetinden olan birini, ananın evladını tanımasından daha iyi tanıdığını söylerler! Hazret-i Peygamber: -:Alimlerin söylediği doğrudur. Fakat sen salât u selâm getirmek suretiyle beni hiç hatırlayıp anmadın. Çünkü benim ümmetimi tanımam, onların bana getirdikleri salât u selâm nisbetindedir!
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.