"Kaba söz, ayıptan başka bir şey getirmez! Haya ve edepte girdiği yeri süsler."
"Hiç sıkılmaz mısınız Hazret-i Peygamber'den Ki uzaklardaki bir mü'mini incitse diken, Kalb-i pâkinde duyarmış o musîbetten acı Sizden elbette olur rûh-ı Nebî dâvâcı..."
Sayfa 270 - Mehmet Akif Ersoy
Reklam
" Onlar dostluğun merkezine Allah ve Rasulü'nü yerleştirmişlerdi.. "
Sayfa 115Kitabı okudu
"Allah, büyüklük taslayarak elbisesinin eteklerini yerde sürüyen kimsenin kıyâmet gününde yüzüne bakmaz."
Sayfa 50
Hayatın kıymetini öğrenmek istersen mezarlığa git gör.Bir zamanlar kuş tüyünden döşeklerde yatan dünyanın bencilleri, toprakta yatıyor! Hazret-i Muhammed (s.a.v)'i bile kucağına alan kara toprak seni de alacak.Gören gözlerine toprak dolacağı zamanı hatırla.Hatırla ki, Allah'ın huzurunda diri olduğunu ispat et, sıhhatin varken ölü gibi olma!...
Peygamberimiz'in Vefatından Sonra
O günden sonra Peygamber müezzini Bilâl-i Habeşî -radiyallahu anh, o semâları kaplayan güzel sesiyle bir daha ezân okuyamadı. Ne zaman ashâb, kendisine çok isrâr edip de Hazret-i Bilal ezân okumaya niyet ettiyse, mihrâbda Allâh Rasûlü'nü göremeyince hıçkırıklarla boğazı tıkandı, sesi kısıldı, yine ezân okuyamadı. İçini kavuran aşk ateşini söndürebilmek için Medîne'denuzaklaştı, Şam'a gitti. Birgün rüyâsında Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem'i gördü. Peygamber Efendimiz: "Nedir bu ayrılık yâ Bilâl! Beni ziyâret etme vaktin hâlâ gelmedi mi?" diye sitem etti. Bunun üzerine Bilâl -radıyallâhu anh- hüzünlenerek uyandı ve hemen yola çıktı. Efendisi'nin Kabr-i Şerîf'ini ziyâret için Medîne'ye geldi. Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in huzûrunda ağlayıp yüzünü gözünü kabrine sürdüğü esnâda Hazret-i Hasan ile Hazret-i Hüseyin geldiler. Bilâl -radıyallâhu anh- onları bağrına basıp öpmeye başladı. Onların: "-Ey Bilâl! Ezânını dinlemeyi çok istiyoruz!" diye ısrarları üzerine ezân okumaya başladı. O anda Medîne sarsıldı. "Eşhedü enne Muhammede'r-Rasûlullâh" dediğinde kadın-erkek bütün insanlar, Allâh Rasûlü dirildi zannederek Mescid-i Nebevi'nin yollarına döküldüler. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi vesellem-'in vefâtindan sonra Medîne'de insanların bu kadar çok ağladığı bir gün görülmemişti. (İbn-i Esir)
Sayfa 562 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.