İnne fi-l cenneti nehrûn min leben, Arzuhâ mâ beyne Yesrib vel Yemen, Tuluha mâ beyne Mekke vel Aden Lil Aliyyin ve-l Hüseyni ve-l Hasen...* Anlamı: Cennette bir nehir var sütten Genişliği Medine'den Yemen'e Uzunluğu Mekke'den tâ Âden'e Bu Cennet Ali, Hasan ve Hüseyin'e Hz.Fâtımatü' z Zehra
Timaş Yayınları
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?" Kuşçu "Hırka" der demez, Regaib Kandili arifesinde gördüğüm rüyaya kaymıştı aklım. Minberde ve mihrabda vaizi ve imamı açık şekilde görememiştim. Her ikisinde de gördüğüm abaydı aslında. Keza gördüğüm o abayı Efendimizin (sav) meşhur abasına benzetmiştim. "Ey Ehl-i Beyt!
Reklam
Fatima Mihrabı
Kayanın kuzeydoğuya bakan köşesinde bir de Fatima Mihrabı var. Nebiler haricinde ismine mihrab yapılmış yegâne yerin Efendimizin (sav) Ciğerpâresi Hazreti Fatımatü'z-Zehra ile anılması hayli şaşırtıcı geldi bana. Adamcağızın sözünü kesme bahasına araya girip soruverdim. "Bu mihrab hangi asra ait?" Adamcağız gülerek cevap verdi. Sadece on yıllık bir mazisi varmış. Sultan Abdulhamid Han'ın yaptırdığını söyledi. Rüyasında iki kez Hazreti Fatima'yı -Allah'ın selamı ve rahmeti Onun ve Ceddinin üzerine olsun- görmüş. Her ikisinde de Fatima Validemiz burada namaz kılmaktaymış. Vaiz şerh düştü hemen. Hazreti Fatima'nın Kudüs'e hiç gelmediğini, tarihen burada bulunmuşluğunun mümkün olmadığını söyledi. "Eyvallah!.." dedim. Gelmişse Babacığının (sav) geldiği gibi gelmiştir.
Sayfa 460Kitabı okudu
Evladı Rasul Hazaratı
Fahr-i Alem'in Hazreti Hatice'den ilk olarak Kasım isminde bir oğlu dünyaya geldi. Binaenaleyh Arapların örf ve adeti üzere Fahr-i Alem'e Ebu'l-Kasım denildi. Fakat Kasım küçük iken vefat etti. Fahr-i Alem otuz yaşında iken Zeyneb, otuz üç yaşında iken Rukayye ve sonra Ümmü Külsüm ismindeki kerimeleri dünyaya geldi. Kendisine nübüvvet geldiği vakitlerde ise Fatımatü'z-Zehra ismindeki muhtereme kerimeleri doğmuştu. Fahr-i Alem onu bütün evladından fazla sever onun hakkında seyyidetü'n-nisa (kadınların efendisi) buyururdu. Efendimizin nübüvvetten sonra Abdullah ve İbrahim adlarında oğulları olmuş ancak küçük yaşta vefat etmişlerdir.
Sayfa 40 - Peygamber Efendimizin HayatıKitabı okudu
Hazreti Fâtımatü'z-Zehra
... Sonra da Medine'ye hicret edince, bütün yaşamını Allah yolunda cihada adamış, on üç yıllık müşterek yaşamlarının hiç bir yılını belkide yarım yılını bile Allah yolunda cihad için kılıç kuşanmadan geçirmemiş olan bir adamla evlendi. Bu büyük ve fedakar hanım, böylesine mücahid ve savaş meydanlarının daimi savaşçısı olan bir adama layıkıyla eşlik etmiştir.
Sayfa 123 - Hz Fâtımatü'z Zehra bölümüden bir kesitKitabı okudu
Mesâbihü'l-Kulûb'da şöyle zikredilmektedir:
Ka'bü'l-Ahbâr bir gün öncekilerin haberlerini anlatırken "Ey kavim! Zamanın bütün güçlüklerine vâkıf oldum ve bütün taifelerin musibetlerinden haberdar oldum. Kerbelâ olayından daha güç bir hadise okumadım ve ondan daha büyük bir musibet öğrenmedim. Gerçekten de mazlum Hazreti Hüseyin şehit olduğunda yedi gök kan ağladı." dedi.
* Size yazıklar olsun ki Hüseyin'in öldürülmesi çok büyük bir olaydır. ** katledilmiş *** boğazlanmış
Reklam
Hazreti Fâtımatü'z Zehrâ
…Hz. Fâtıma (r.a.) Nebîler Efendisinin son çiçeği… Peygamber Efendimiz’in dünyada neslini devam ettiren nur yumağı… Kızlarının en küçüğü… Cennet gençlerinin efendileri Hz. Hasan ve Hüseyin’in (r.a.) anneleri… Hz. Ali’nin (r.a.) zevcesi… Eli değirmen döndüren “Fâtıma ana” diye anılan bir sultane anne… Beyi ve çocuklarıyla Ehl-i Beyt’i teşkil eden