Şemse göre, hakikate varmak için, sünnet-i seniyyeye uymak, gösterişten uzak durmak, hal ehli olarak sözde kalmayıp, inandığını yaşamına alıp yaşamak ve ilahi aşka olan yolculuktan hiç vazgeçmemek gerekir. Şems-i Tebrizi tıpkı Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa'ya sonsuz bir sevgi ve saygı duymaktaydı.