Yirmi Altıncı Fasıl
Mesela üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyveler aşağı doğru eğer. Meyve siz dalının ucu servi ağacı gibi havada olur ve meyveler çoğaldıkça, büsbütün yere inmemesi için, o dala direkler dayarlar. Hazreti Fahr-i Kâinat Efendimiz (ص) çok alçak gönüllüydü. Çünkü, her iki alemin meyveleri onda toplanmıştı.
367 syf.
·
Puan vermedi
Aşk nedir?
Müridandan birisi birgün Abdülkadir Geylanî Hazretlerine: — Aşk nedir? Diye sordu. Abdülkadir Geylanî Hazretleri hiç cevap vermeyip: — Git bunu Basra'da bulunan Seyyit Ahmet Rufai'den sor ve selâmımı tebliğ et! Dedi. Mürid kalktı, ta Basra'ya gitti. Orada Seyyid Ahmed Rufaî Hazretlerini bulup: — Aşk nedir? Diye sordu. Seyid Ahmed Rufai Hazretleri hiçbir cevap vermeden: — Ennarü aşkun, ennarü aşkun! Diyerek döne döne yükseldi ve gözlerden gaybolup gitti. Soruyu soran zat, bu hadise karşısında çok taaccüpte kalmıştı. O anda Şeyh Abdülkadir Hazretlerinin ruhu tecelli edip: — Ey fülan oğlu fülan! Kardeşim Ahmed Rufai'nin etrafını çiz, oraya misk-ü amber dök ve neticeyi bekle! Dedi. Adam emir buyurulduğu gibi yaptı. Biraz sonra Seyyid Ahmed Rufai'nin yine gittiği gibi: — Ennarü aşkun, ennarü aşkun, diyerek geri geldiğini gördü. Ahmed Rufai Hazretleri soru soran zata: — Git Gavsül-A'zam'a selâmımı söyle, gördüklerini aynen nakledersin, dedi. O zat Bağdat'a geldi, gördüklerini Hazreti Şeyhe nakletti. Gavsül A'zam Hazretleri: — Gördün mü aşk neymiş, dedikten sonra; Ahmed Rufai birçok evliyanın aşamadığı mertebeyi aştı, buyurdu.
Mesnevi Cilt 1
Mesnevi Cilt 1Mevlana Celaleddin-i Rumi · Akçağ Yayınları · 2012382 okunma
Reklam
... Şems-i Tebrizi tıpkı Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa’ ya sonsuz bir sevgi ve saygı duymaktaydı. Mevlana bu sevgisini ifade etmek için şöyle demişti: “ Canım bedenimde oldukça Kuranın kuluyum. Seçil­miş Muhammed'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerim­den, bundan başka bir söz naklederse, o nakledenden de rahatsız olurum, bu naklettiği sözden de.” ...
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Hazreti Mevlana Celaleddin Rumi der ki: Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur? Görmeyince tükenseydi sevgiler, insan varlığı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhabbet duyar mıydı!
Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı Mansur
Aşkın Gözyaşları 4 - Hallac-ı MansurSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 20162,520 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk-ı Hakiki
Hazreti Mevlana Celaleddin Rumi der ki: Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur? Görmeyince tükenseydi sevgiler, insan varlığı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhabbet duyar mıydı!
Aşkın Sönmeyen Ateşi
Aşkın Sönmeyen AteşiMustafa Demirci · Timaş Yayınları · 200719 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Mesnevi
Hazreti Mevlana Mesnevisinin önsözünde: "Bu Mesnevi, dinin asıllarının asıllarının asıllarıdır." buyurur. Mesnevi'nin, öz halinde, İslam dininin bir ifadesi olduğunu, İslami esasları dile getirip izah ettiği anlatır. Dinin özü Allah'a imandır. Allah aşkıdır.
Mesnevi'de Geçen Hikayeler
Mesnevi'de Geçen HikayelerMevlana Celaleddin-i Rumi · Semerkand Yayınları · 2017362 okunma
Reklam
Kalp İlah'ın kıblegâhı
Dil bedest aver ki hacc-ı ekberest Ez hezârân Kâbe yek dil bihterest Kâbe binyâd-ı Halil-i âzerest Dil nazargáh-ı celil-i ekberest. Bir gönül yapmak, Hacc-ı Ekber'dir (En büyük hacdır). Binlerce Kâbe yapmaktan bir gönül almak daha iyidir. Kâbe, Hazreti İbrâhim'in binasıdır; Gönül ise Yüce Allah'ın nazargâhı...
Sayfa 145 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Ey Arap'ın Kürşad'ı, Kalbimi hatıranla fethedersin gel. Ey benim Ay'ım! Senin için ülkeleri dolaştım. Beni ve ülkeleri çevrelediğin halde gel. Ey benim yaklaşan ve uzaklaşan güneşim, Ey kullara yakın olan gel. Mevlâna Celaleddin Rumi
Sayfa 269Kitabı okudu
Bir adam; kuvvette Rüstem’den, şecaatte Hazreti Hamza’dan fazla bulunsa da kendi kocakarısının emrine esirdir. Belâgat-ı beyânıyla âlemin mest olduğu Resûl-i Ekrem Sallallâhü Aleyhi Vessellem «Kellimînî yâ Humeyrâ» buyurdu. Su, ateş üstüne saldırmakla onu mağlûb eder. Fakat su bir kab içinde bulunursa ateş de onu kaynatır. Bir tencere, ikisi arasında hâil olursa, ateş o suyu bitirir ve buhar hâline getirir. Zâhiren suyun ateşe galebesi gibi kadına galib isen de bâtınen talibi olduğun için onun mağlûbusun. Bu husûsiyet insanlarda vardır. Hayvanlarda muhabbet noksandır ki, bu da onların noksanlığındandır.
Deve, Öküz ve Koç
Deve, öküz ve koç yolda giderken önlerinde bir bağ ot buldular. Koç dedi ki: - Bunu paylaşırsak hiçbirimiz doymayacağız. Bence aramızda hangimiz daha yaşlıysa otu da o yesin. Deve ile öküz bu teklifi kabul edince koç devam etti: - Ben Hazreti İsmail'in koçuyla otlattım. Benim doğumum o zamanlardadır! Öküz altta kalır mı? O da konuştu: - Adem Peygamber bir öküzle çift sürüyordu. Ben o zamanlar küçücüktüm. Deve, koç ve öküzü dinleyince bir süre şaşırıp kaldı. Sonra kararlı bir şekilde boynunu yere eğip otu aldı. Diğerlerini umursamadan havaya kaldırdı. Bir güzel yedi. Hayretle bakan koç ve öküze dedi ki: - Bende bu iri gövde ve uzun boy varken ne zaman dogduğumu söylememe gerek yok. Canlarım, beni gören herkes bilir ki ben sizden büyüğüm!
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
Şemse göre, hakikate varmak için, sünnet-i seniyyeye uymak, gösterişten uzak durmak, hal ehli olarak sözde kalmayıp, inandığını yaşamına alıp yaşamak ve ilahi aşka olan yolculuktan hiç vazgeçmemek gerekir. Şems-i Tebrizi tıpkı Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed Mustafa'ya sonsuz bir sevgi ve saygı duymaktaydı.
Sayfa 37 - pdfKitabı okudu
-Hazreti Muhammed, "Yarabbi. Seni tebcil ederim, biz seni layık olduğun veçhile bilemedik" buyurur, Halbuki Beyazıd-ı Bestami "Ben kendimi tebcil ederim, benim şanım çok yücedir. Zira cesedimin her zerresinde Allah'tan başka varlık yok'' demekte. Buna ne buyrulur? -Hazreti Muhammed, günde sayısız makamlar aşıyor, her makam ve mertebeye varışında, evvelki bilgi ve hayalinden istiğfar ediyordu, Böylece Peygamber, hiçbir makamda ve hükümde kalmayarak ebediyyen tenzih edilmesi gereken Rabbi, onu bütün tecelli cilveleri içinde dahi, tecrid ve tenzih edebilmenin mukavemetine malik bulunuyordu. Mutasavvıf Beyazıd-ı Bestami ise, vardığı ilk makamın sarhoşluğuna kapıldı ve kendinden geçti. O makamda kaldı ve hemen bu sözü söyledi.
Sayfa 2
"Vatan sevgisi imandandır," hadisinde Hazreti Muuhammed'in maksadı nasıl Mekke sevgisi olabiIir ki, Mekke bu alemdendir, iman ise bu alemden değildir. Şu halde iman konusundan olan şeyler bu alemden değiIdir; öteki alemdendir.
Sayfa 326Kitabı okudu
Hazreti Mustafa (S.A.) buyuruyorlar ki: "Müminler ölmezler, belki bir alemden öteki eleme göçerler." Şu hale göre, göçme başka, ölüm başkadır.
Sayfa 257Kitabı okudu
“Allah’ın inâyet ve hidâyeti gölgesi, kulun başı üstündedir. Bir şeyi arayan o sayede bulur.” Hazreti Peygamber buyurmuştur ki: “Bir kapıyı çalınca o kapıdan bir baş zuhur eder.”
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.