~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
"Kendilerine Tevrat yükletilen, sonra onu taşıyanların durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez" (Cum’a - 5)
Tefsîr kitaplarında "KENDİLERİNE TEVRAT YÜKLETİLEN"lerden maksat Tevrat'ı bilip onunla
Sayfa 89 - insan yayınlarıKitabı okudu
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
1989 yılının Aralık ayında düzenlenen semâ töreninde
birinci selamda aşağıdaki Farsça şiirler okunmuştur:
Ey güzeller şahı, kerem et de, ben yoksula bir bak,
Benim şu yorgun ve gönlü yaralı halime bir bak.
Her ne kadar senin lütfuna layık değilsem de,
Bana bakma da, kendi keremine bir bak.
Ey Allah'ım, iki dünyadan da ihtiyaçsız kıl beni.
Ve yoktuk tacı ile yücelt benim başımı.
Hareminde beni sırlara mahrem eyle,
Sana ulaşmayan yoldan geri çevir beni.
----------------------------------------------
Şâhâ zi kerem ber men-i derviş niger
Ber hâl-i meni haste-i dilrîş niger
Herçend neyem derhor-i bahşâyiş-i tû
Ber men meniger, ber kerem-i hıyş niger
Yarab zi dû kevn bî niyâzem gerdân
V'ez efser-i fakr ser ferâzem gerdân
Ender haremet mahrem'i râzem gerdân
Z'ân reh ki ne sûy-i tû est, bâzem gerdân...
Sayfa 140 - BEYZA KİTAP
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
Cenâb-ı Hakk, "Fukaraya nafaka veriniz. " buyurmuştur. Şu halde kazanmaya bak. Zira elinde eskiden kazandığın bir şey olmadıkça, harcayamazsın ki...
Hakk Sübhânehû her ne kadar mutlak -yani hiçbir kayıt ile mukayyet olmaksızın- "yoksulları doyurun” emrini verdiyse de sen onu: "Kazanın da sonra yoksulları doyurun." diye anla. *
--------------------------------+---------------------------------
* Kur'an da Bakara 195'de mutlak, Fatır 29'da mukayyed olarak buyrulmuş olsa bile Mevlânâ "enfiku" emrini mukayyed olarak gördüğünden "kazanın, sonra infak edin" diye tefsir etmişlerdir.
Sayfa 150Kitabı okudu
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
"Gerçek sevgiliye kavuşmak zamanı gelince bu kuş kafesten kurtularak uçmaya başlar. Nasıl Şahın 'Bana dön.' emrini işiten doğan kuşu, yerinde duramaz, uçarak Şahın bileğine döner gelirse, Cenâb-ı Hakk'ın 'Kulum bana dön' emrini alan ruh da beden zindanından kurtulur. Hakk'a doğru uçar ei¬der. (Mevlânâ, Rubailer, 928)
"Dış yüze bakarsan insanın sûretini görürsün Bu dünyada çeşitli renklerde, çeşitli diller konuşan insanlar görürsün. Allah; 'Rabbine dön.' diye buyurdu. Rabbine dönmek, insanın kendi içine dönmesi, insanın kendi içinde bulunan insandan başkasını, Hakk'ı bulması görmesi demektir. (Mevlâna, Rubailer, 2102)
Bu açıklamalarla Mevlânâ "Benî ne yer, ne de gökler içine alamaz. Ben ancak mümin kulumun kalbine sığarım" kudsî hadisi * ile, "Nefsini bilen Rabbini bilir," sözüne ** işaret etmekte "İrci’î" = geri dön emrini, bu şekilde açıklamaktadır.
--------------------------------------------------------------------------
* el-'Aclûnî, II, 343
** İbni Arabî bu sözün hadîs olduğunu keşif yoluyla belirtmesine rağmen, genel kanaat bu sözün hadîs olmayıp mutasavvıfların sözünden olduğudur.
Sayfa 215 - ötüken
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
20- Balıktan gayrı her canlı suya çabuk kanar:
Balığın suda yaşadığı bir gerçektir. Onlardan hangisi sudan kaçarsa balık sayılmaz. Aynı şekilde Allah'a inancı olmayan kişi de O'nun hakkında bahis açıldığı zaman kaçar ve bu yüzden sudan (Allah aşkından) uzak kalmak ister. Balık ise su yaratığı olduğu için sudan ayrılmaz; bir an ayrılsa bile yine ona döner (Mak. A,Arapça,170; Kon.344).
Not: Bu açıklama Mevlâna'nın Mesnevisinin şu ilk 18 beytinde geçen balık kelimesine bir açıklama getirmektedir:
Kim ki balık değilse, suya çabuk kanar,
Günlük rızkı olmayanın zamanı zar zor geçer.
'Balık' Allah aşığı ve 'su' ise O'nun güzel cemalidir.
Yani aşık O'nun cemalinden bıkmadığı gibi ona ebedi hayat verir.
Sayfa 151 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİKitabı okudu
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
"İnsan görmekten ibarettir gerisi deridir
Fakat asıl görme, Dosdu görmektir
Bütün bedeni görmeye vakfet
Görmeyi bil, görmeyi bil, görmeyi..."
(Mesnevi 6 / 8I2) (Cavidname s.490-498)
Sayfa 66 - NÜVE KÜLTÜR MERKEZİKitabı okuyacak
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
Mevlânâ'nın son gazeli
Ölümünden bir gün evvelki 16 Aralık Cumartesi günü Mevlânâ nisbeten iyileşmişti. Akşama kadar kendisini yoklamaya gelenlerle konuşmuştu; fakat her sözü adeta bir vasiyetti. O akşam da en sadık dostu Çelebi Hüsamüddin ve en sevgili oğlu Sultan Veled, iki hekim ve yakın dostlanndan bazıları yine başucunda idiler. Sultan
Sayfa 57 - hece yayınlarıKitabı okudu
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Mevlana, Mevleviler ve MevlevihanelerMustafa Özçelik · Rumi Yayınları · 20124 okunma
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
Yunus Emre'nin molla kasımı olmamak lazım yıllar boyunca insanın isminin kötü anılması iyi bir şey değil,
Hz Mevlana'nın Hüsamettin Çelebi'si gibi anılmaya bakmak lazım
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
İnsan, tekrar yücelmesi için endini yeni baştan inşa etmek zorundadır. Ve bu yenileşmeyi ızdırab çekmeden yapamaz. Çünkü o hem mermerdir; hem de heykeltıraş. Gerçek çehresini tekrar almak için, büyük çekiç darbelerini kendi maddesine indirerek kıvılcımlar çıkaracaktır. Alexis Carrel, bu sözleri ile sanki tasavvufî seyr-u sülûkten bahsetmektedir.
Alexis Cartel, İnsan Denen Meçhul, Yağmur Yayınları
Sayfa 145Kitabı okudu