"Nasıl, değiştirdin mi kafayı?" diyor.
Sesinde muktedirlerin alaycı tınısı. Haklı tabi, canımıza okumuşlar sonuçta. "He, bıyık bıraktım," diyorum.
Nasıl söylemişsem artık. Bir an duralıyor. Ciddi miyim, dalga mı geçiyorum? "Ben bıyığı sormuyorum oğlum. Kafanın içini soruyorum. Kafanın içi değişti mi?"
"Yok," diyorum. "Aynen duruyor. Eskiden nasılsa öyle."