Hani duvar diplerinde, kapı önlerinde yahut çardak uçlarında tıpkı unutulmuş bir giysi yığını gibi sessizce oturup duran tembel mi tembel adamlar olur ya, hilâfsız, her biri o türdendi işte. Başkalarına selam vermeye bile üşenen bu adamların geçimlerini nasıl ve nereden temin ettikleri de bilinmezdi.
Sayfa 101 - Everest Yayınları