224 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yalan Bu Dünya, Yalan...
Necip Fazıl'a neden Üstad denildiğini herhangi bir eserini okumakla bile anlayabiliriz.
Kaleminin gücünü yazdığı iki satır cümle ile bile anlayabiliriz.
Duruşunu, davası yolunda duruşunu yalnız eserden değil hayatından da anlayabiliriz.
.
Onu bir parça daha tanımak için yeni başlayan "Kalanlar" programının Necip Fazıl konulu videosunun
İslam Düşüncesi
Birbirinden değerli hocaların makalelerinin yer aldığı bu eserde, gerekli olan düşünme, fikir üretme, yaşama ve yaşatma gibi arzuları olan tüm okuyuculara hitap eden bir eser konumundadır. İlk olarak insanın anlam ve varlık boyutları konusu ele alınarak insanı anlamdıran, anlamlı kılanın ne olduğu gibi mühim meselelerden başlayarak birçok konuya değinerek hazırlanmıştır. Kitabın hedef kitlesinin ilk olarak ilahiyat öğrencileri olduğu vurgulanmış çünkü ilahiyat fakültelerinin günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olmasını sağlamak ayrıca bu konuda yapılan eleştirilere maruz kalmasının önüne geçilmek istenmiştir bu açıdanda pek verimli olduğunu söyleyebilirim çünkü kitabın konuları çeşitli platformlara ayrılarak sorunların çözümü için öneriler müzakere edilmiştir.
İyi okumalar
552 syf.
·
Not rated
Gelelim Asıl Meseleye
Bundan önceki yazılarımda giriş yapmaya çalıştığım fakat ne hikmetse giriş yapamadığım asıl meseleyi burada anlatmaya çalışacağım. Mesele derken hatıra diyelim. Önceki yazılara buradan ulaşabilirsiniz:
mehmetpehlivan.com/bakin-bakin-ne-...
mehmetpehlivan.com/bakin-bakin-ne-...
Geçen ki yazımın bittiği yerden
Özetle şunu söylüyor Harari: Teknolojideki müthiş gelişmeler sayesinde dünyayı bu yüzyıla kadar meşgul etmiş savaşlar, kıtlıklar, hastalıklar hatırı sayılır derecede azaldı. Ama fatura, dünyanın ekolojik dengesine çıktı.
Peki şimdi insan ne yapacak? Savaşları ve açlığı tümüyle kuruturken, diğer yandan ekolojik dengeyi yeniden kurmaya mı
Atatürkçüler, Atatürk'ün ölümünden sonra, Atatürk'ün hedef gösterdiği akıl ve bilimden uzaklaştılar. Oy uğruna veya küçük çıkarlar uğruna, halkın inancına saygı adına, Türkiye'nin bütün sorunlarının kaynağı olan İslam'ın kuyruğuna tutunmaya başladılar. Eşitlik, özgürlük, toplumculuk, farklı fikirlere saygı gibi kendi ideallerini bırakıp, farklı fikirlere saygısı olmayan İslam'a şirin gözükmeye çalıştılar. Güçsüzken mazlum rolünü oynayan İslamcıların güçlüyken zalim olabileceğini unuttular. Bugün gelinen nokta da İslamcıların başarısından ziyade, Atatürkçülerin İslamcıların argumanına sahip çıkması daha çok etken olmuştur. Kitabın yazarı da Türkiye'nin sorunlarını tarih sırasına göre aktarmaya çalışmış, tıpkı Atatürkçüler gibi kendisi de İslam'a hiç bir şey dokundurmamış. Ancak tarih sırasına göre Türkiye'de yaşananları anlatan iyi bir araştırma olmuş.
Devrin Mücahidesi*
Bismillah , elhamdülillah , vessalatu vesselamu ala resulullah;
Ey Adem'in ve Havva'nın kızları, Allah'ın kulları, Ümmetimizin mücahitleri, teknoloji çağının Asiyeleri, Meryemleri, Haticeleri , Fatımaları...
Varlıkları ile ailesine cennet kapılarını aralayan , evliliği ile erkeklerin imanının yarısına vesile olan iffet bekçileri, sabır abideleri
