Konuşmadaki bu yetersizliğini, dudakları üzerindeki bu sıcak mührü bir mektubunda kendiside sarsıcı bir şekilde anlatır. "Eksik olan," diye yazar," bir iletişim aracı. Sahip olduğumuz tek şey bile, dil bile buna yeterli değil, ruhu resmedemiyor, bize aktardığı sadece kırık dökük parçalar. Bu yüzden, ne zaman birine içimi açacak olsam dehşete benzer bir duyguya kapılıyorum." Böylece suskun kalır,beceriksizliğinden ya da tembelliğinden değil, bilakis duygularının aşırı sağlığından,,, HEINRICH VON KLEIST
Sayfa 173 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"...Topluma açtığım savaş sizin de belirttiğiniz gibi toplumdan dışlanmasaydım suç sayılabilirdi." "Dışlanmak mı?" diye bağırdı Luther gözlerini dikerek, "Yaşadığın bu ülkenin toplumundan seni dışlayan kim? Devletler var olduğundan beri, kim olursa olsun toplumdan dışlanan oldu mu?" "Yasaların korumadığı bir insana ben dışlanmış derim!" diye yanıt verdi Kohlhaas, yumruklarını sıkarak, "Çünkü işimi huzurla yapabilmem için korunmaya ihtiyacım var. Ve bu nedenle kendi emeğimle kazandığım tüm mallarımla birlikte bu topluluğa sığınıyorum. Bunları benden kim esirgerse beni vahşilerin ortasına, yalnızlığa atmış olur. Kendimi savunabilmem için kullandığım sopayı elime veren kişinin o kişi olduğunu nasıl yadsırsınız?"
Dünyayı böyle bir adaletsizlik içinde görmenin verdiği acı ne kadar şiddetli ise, kendi kalbindeki dürüstlükten duyduğu iç sevinç de o nispette büyüktü.