:D Hemşehricilik
Ülkemizde hemşericilik her zaman iş yapıyor. Aynı topraklarda doğmuş olmak insanlarda niye böyle samimi duygular uyandırıyor bilmiyorum.
2071 yılında, yani okullarda öğretildiği haliyle Anadolu'yu yurt edinmemizin bininci yılında, Anadolu'daki Türk nüfusu azınlık olacak. Ben görmem muhtemelen, ama çocuklarımız görür ya da duyar. Ana sebep demografik yapıyı değiştirmek için yapılan planlı göç. Tabi bi’ de ekonomik kriz var. Beraberinde tarımın bitmesi. Tarım yapılmayınca, tarlada çalışacak çocuk da gerekmiyor. Var olan şehre göçünce şehir hayatı insana çocuk yaptırtmıyor, bakacak kimse yok ve büyütmesi çok pahalı. Haliyle bu alanlardaki boşlukları dışarıdan göç ile dolduruyorlar. Yapılan bu planlı göçler, ülke içi ayrılıkçı siyaset politikaları izlenmesi vs bence Türkiye'nin bir ulus devlet olduğu tezi çöktü. Bütün olay artık etnik kimlikler ve hemşehricilik üzerinden dönüyordu. Orta sınıf kalmayınca toplum olduğumuza dair ortaya atılan yalana inanan da kalmadı. Devlet belirli kimliklere imtiyaz sağlayınca ortada toplumsal ilişki falan da kalmıyor. Şimdi, azınlık olduğumuzu kabul edip, eğer bu ülkede yaşamaya mecbursak, azınlıklar nasıl yaşıyorsa öyle yaşayacağız. Türkiye’de korkunç bir sosyal ayrım yaşanıyor, insanlar birbirini önemsemeyi bıraktı. Ülke çapında büyük bir olay olsa bile artık kimsenin umrunda olmuyor. Sansür ise tamamen yerleşti. Gerçekleşen sorun bireylerin başına gelmedikçe olaylara karışmıyorlar. Benim açımdan da doğrusu bu. Kimseye yardım etmem, sadece tanıdıklarımla ilişki kurarım, sadece tanıdığıma yardım ederim. Hülasa, Anadolu çok uygarlıklar yedi; Hititler, Frigler Lidyalılar say say bitmez yedi ama yine doymadı. Görünen o ki bizi de yiyecek.
YAVLAK ARSLAN
“Bu topraklar yeniden fethe muhtaçtı, fetih sancağı açıldı..”
Hz. İsa yolda yürürken
İsrailoğulları’nın zina ettiği gerekçesiyle bir kadını recmetmek üzere olduklarını görür.
Çaresiz gözlerle yardım isteyen, sessizce imdat çığlıkları atan kadını bırakmalarını söylese, “sen bir fahişeyi mi koruyorsun” diyeceklerini bildiği için kalabalığa;
Ülkemizde çok yaygın olan ''hemşehricilik'' anlayışı, aynı kulübe ait olma, aynı mesleğe ait olma, aynı cemaate ait olma küçük ''bizlerin'' ifadeleridir. Küçük 'biz'ler, bir ulus olma gerçekten insanlığın bir parçası olma gibi daha büyük 'biz' e ulaşmamıza engel olur.
Sayfa 49Kitabı okudu
Hemşehricilik
“Kime oy vereceksin?” diye sordu bir vatan sevdalısı dostum.
“Ne bileyim …?”
Adı, mesela ‘meşe palamutu’ olana vermeliymişim, çünkü o hemşehrimiz imiş.
Milletvekili adaylarının listesini yapmış, ‘bu hemşehri’, ‘bu değil’ diye.
Afedersin, zurna hazretlerinin, ‘zırt’ deme talebi bu noktada doğmuştur.
Biiiir:
Hemşehricilik sevdası, ilkel
Irkçılık Üzerine
Defaatle, "Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık yolunda kavga veren bizden değildir. Irkçılık yolunda ölen bizden değildir!" demiştir. "Bizden değildir" ifadesinin ne anlama geldiğini anlıyoruz değil mi? Yani ırkçılık yapanlar İslâm dairesinin dışındadır. Çünkü İslâm bunu kabul etmez.
Biz, üstünlüğü takvada gören bir
Sayfa 115Kitabı okudu
Seçimler ve Türkiye'nin Gündemi
Seçimi kazanmak için hemşehricilik ve etnikçilik dâhil, her türlü yol kullanıldı.
Sayfa 3 - Mehmet ÖzKitabı okuyacak
"Türkiye idaresi ve demokrasinin ana sorunu oturmamış ırsi soyluluk ve kalıplaşmış seçkin zümre değildir. Doğrudan akraba (nepotizm), hemşehricilik ve asıl tarikat ve kabile üyeliği ve aidiyettir. Eğitimde rekabet şartlarını uyacak seçkin eğitim görüşlerinin olmadığı, akrabalık ilişkilerinin baskın olduğu bir toplum modeli söz konusudur."
Sayfa 327Kitabı okudu
