Rüzgara kapılıp giden kişi, yüksek ilkelere kendini yönlendirmeyen kişi, ideali, inanışı olmayan kişi, sadece dünya mobilyasının bir parçasıdır, hareketli bir özne olmayıp sessiz bir nesnedir, bir ses değil bir yankıdır. Barometrenin hareketsiz havanın itaatkar bir uşağı ve rüzgar gülünün hareket eden havanın alçakgönüllü hizmetkarı olması gibi, iç yaşamı olmayan bir insan da çevresinin kölesidir.
Sayfa 30