Dördüncü taşıyıcı anlatılma sırasının kendisine gelmesini bekliyor, kutu taşıma hikâyesinde kendisiyle ilgili hangi ayrıntıların öne çıkarılacağını merak ediyordu. Bir cenazenin gömüt çukuruna götürülmesi esnasında herhangi bir taşıyıcının aklından Henri Matisse geçer mi? Hayır, onun da geçmiyordu doğallıkla. Hikâye anlatıcısına göre bu dördüncü kişinin cami avlusuna gelmesinde ve sonra taşıyıcı olmasında,
1. Belki ölen ve ölümü çok zor bir edim, bir haksızlık olarak görmeyen ozanın yakınında olmak gerektiğini düşünmesi (böyle düşünmesine geçmişte ozanın adasını terkedip bulanık sulara açılıp sonra çamurumsu bir zemine varıp, orada da bir kez daha ölüp, karanlığa geri yuvarlanmayı seçmesi olabilir mi?),
2. Ozanın örneğin "peki ben acemiyim toplum basit midir'' dizesini barındıran şiirini ve öteki etkili birkaç şiirini Kafka'nın diline çevirmek istemesi (Çekçe veya Almanca bilmiyordu ama ozanla sağlığında tanışsa, ona bunu sorma olanağı bulsa, yanıtının olumlu olacağından emindi),
3. Ozanın gittiğini düşündüğü dünyada onu tuttuğunu, yani şiirini sevmiş olduğunu gösterme arzusu (esasında bilinçaltında bunu ozana değil, cami avlusunu ve gömüt alanını dolduracağını umduğu kalabalığa, ozanın yakınlarına, kimi ünlü kişilere de göstermek istemiş olabilirdi),
4. Ayrıca diğer sayısız neden sıralanabilirdi.