Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
harem
Yazar Fatma Mernissi, Paris müzelerinde, Henri Matisse tarafından yapılmış Türk odalıkların tablolarını gördü. Onlar harem kadınlarıydı: cinsel zevk verici, duygusuz, itaatkâr. Fatma tabloların tarihlerine baktı, karşılaştırdı, kanıtladı: Matisse'in onları böyle resmettiği dönemde, yani yirmili ve otuzlu yıllarda, Türk kadınları vatandaşlık haklarına sahiptiler: Üniversiteye ve parlamentoya giriyor, boşanabiliyor ve peçeyi söküp atıyorlardı. Kadınlar hapishanesi olan harem Türkiye'de yasaklanmıştı, ama Avrupalıların hayal gücünde varlığını sürdürüyordu.
Sayfa 190 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Henri Matisse
"You see as I am obliged to remain often in bed because of the state of my health, I have made a little garden all around me where I can walk... There are leaves, fruits, a bird."
Reklam
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ferit Edgü ressamlar ve muhteşem yapıtları arasında olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor okuru...kimler var kimler bu serüvende... Vincent Van Gogh, Pablo Picasso,Henri Matisse, Paul Klee, Rousseau, Georges Braque, Fernand Léger, Salvador Dali, Paul Cezanne, Constantin Brancusi....Ve daha bir çoğu....Şahane bir görsel yolculuğa çıkmak isterseniz bu kitabı okuyun derim....
Biçimler, Renkler, Sözcükler
Biçimler, Renkler, SözcüklerFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201368 okunma
Henri Matisse 1869- 1954 Yüzlerce tablosunda manzaraya bakan açık bir pencere teması, hep vardır.
Michelangelo’nun kendisini, derisi yüzülmüş bir şehit olarak resmeden bir manik depresif olduğunu söyledin. Henri Matisse apandisiti yüzünden avukatlığı bırakmıştı. Robert Schumann beste yapmaya ancak sağ eline inme indikten sonra, konser piyanistliği kariyerine son verince başlamıştı.
Büyük Alman deha Thomas Mann noktayı koymuş!
“Belki de insanların sevdikleri şeyi yapabilme riskini göze alabilmek için gerçekten acı çekmeleri gerekiyordur,” dedi Peter. Bunların hepsini Misty’ye sen söyledin. Michelangelo’nun kendisini derisi yüzülmüş bir şehit olarak resmeden bir manik depresif olduğunu söyledin. Henri Matisse apandisiti yüzünden avukatlığı bırakmıştı. Robert Schumann beste yapmaya ancak sağ eline inme indikten sonra, konser piyanistliği kariyerine son verince başlamıştı. Bunu söylerken cebini karıştırıyordun. Cebinde bir şey arıyordun. Nietzsche’den ve üçüncü safhadaki frengi hastalığından söz ettin. Mozart ve üremi hastalığından. Paul Klee ve deri sertleşmesi yüzünden eklem ve kaslarının büzülmesinden. Frida Kahlo ve bacaklarının kanayan yaralarla kaplanmasına yol açan spina bifida’dan Lord Byron ve yumru ayaklarından. Bronte kardeşler ve tüberkülozlarından. Mark Rothko ve intiharından. Flannery O’Connor ve deri vereminden. İlham; hastalık, yara ve delilik ister. “Thomas Mann’a göre,” dedi Peter, “büyük sanatçılar aslında hastalıklı kişilerdir.”
Ayrıntı Yayınları-ePubKitabı okudu
214 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.