Seviyorsan bu mümkün, her şey mümkün
"Sana bilmek istediğin ve istemediğin her şeyi anlatacağım. Hayatımın her gününü senin güvenini tekrar kazanmak için harcayacağım." "Peki ya mümkün değilse?" "Beni hala seviyorsan bu mümkün." Onu öpmek, birlikte nasıl olduğumuzu ona hatırlatmak için yanıp tutuşuyordum ama o istemeden bunu yapmayacaktım. "Zor işlerden korkmuyorum, özellikle de ödüllerin ne kadar tatlı olduğunu bildiğim zaman. Sensiz yaşamaktansa bu savaşı kaybetmeyi tercih ederim ve bu kendimi sana tekrar tekrar kanıtlamam gerektiği anlamına geliyorsa bunu yaparım. Bana kalbini verdin, o bende kalacak." Henüz farkında olmasa da benim kalbim zaten onundu.
GECEYE KARŞI MÜDAFAA I Hayır, ben varım, yalnız ben, İster dursun, ister aksın suları. Bana başka başka şekiller gösteriyor, Vücudumun sonsuz arzuları.
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
Ben neyin ne olduğunu karıştırdım ve anlamadım ki...ama ben böyle sevmedim. Korkmuyorum artık. Kaçanın gidenin ne olduğu umrumda değil. Bazen her şey çok komik geliyor. Kendi filmimden kesitleri izliyorum şimdi. Hiç olmadığım kadar romantikleştirebilirim her şeyi. Otobüsle yolculuk ederken bile karşımdaki manzaraları melankolikleştirebilirim, hiç alakasız, tutarsız olsa bile . E şimdi nerede ? Nerde o tüm güzellikler. Benim kalbimde...sessiz ve sedasız günlerini bekliyorlarlar. Hiç sebebsiz ve de kararsızca, kendiliğinden yazılıyor bu yazılar. Bunları ne ben yazıyorum, ne de ben kurguluyorum. Onları yazan ve resmeden benim bilmediğim içimdeki saklı kişiliğim. Henüz dışarı çıkamıyor ama...İçerdeyken bile her şeyi apaçık gözönüne seriyor. Ruhumun sızladığı zamanlar gözlerim doluyor ama asla aşağı süzülüpte beni ele vermesine izin vermiyorum.
“İşte her şey karmaşık ama bu karmaşa “ben”im! Ben benim, olmak istediğim değil ve artık korkmuyorum, gerçeği söylemekten bilmediğimi, aradığımı henüz bulamadığımı söylemekten. Yalnızca bu şekilde canlı olduğumu hissediyorum...” 🎞8½ (1963) Federico Fellini
27 Şubat Salı 2024, 21:54.
Doğumum bile bir kuşun ölümüne sebep olmuşken neden hâlâ hayatta olduğumu anlayamıyorum. Dünyanın bu denli bir günahkarı nasıl içinde barındırıyor olduğu merak konusu. Yanımda çakmak var, belki de birazdan onunla ellerimi yakacağım çünkü yine ellerim buz gibi. Hayır baba, soğuktan değil. Hayır anne, canım acımayacak. Söz veriyorum. Yıldız sözü. Canım acıyor anne ama hayır, ellerimi henüz yakmadım. Acıyan şey kalbim. Titriyorum baba ama hayır, gerçekten üşümüyorum veya korkmuyorum. Titreme nedenim çok sevmek. Saçlarımı artık istesemde öremiyorum anne. Büyüdüm ben, çok büyüdüm. Olgun bir kadın olmama az kaldı, belki de içten içe ona dönüştüm. En son ağlayışımın üzerinden haftalar geçti ve o da benim için değildi. Abim için ağladım. Söylesene abi, gözyaşlarımı hak ettin mi? Söylesene abla, sesimi duyabildin mi? Kendim için ne zaman ağladığımı bile hatırlamıyorum artık. Kitapları ne kadar okursam okuyayım o çocuğa hiçbir şey işlemiyor. Sanırım öldü, sesini duyamıyorum. Hayır anne, intihar etmedim. Hayır baba, o çocuğu öldürmedim. Hayır abi, sana hep güvendim. Hayır abla, senden hiç nefret etmedim. Ölümle biten bir hikaye yazsam, veya bir intihar mektubu, son cümleleri bunlar olacak çünkü ben hiç intihar etmedim ama bu denemediğim anlamına gelmez. Çünkü ben hiç o çocuğu öldürmedim ama bu zarar vermediğim anlamına gelmez. Çünkü abime hep güvendim ama bu güvenimi hiç etmediği anlamına gelmez. Çünkü ben ablamı hep sevdim ama bu kendimi nefret etmeye zorlamadığım anlamına gelmez.
Adnan Atalar
Sevgili güzeller güzeli kızım Eftal'im, diye başlıyordu mektup. Ve ilk cümleden gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı. Bu mektubu sana idamıma günler kala yazıyorum. Yüzünde bir gülümseme oluşturmak, bir baba gibi umut vermek isterdim ama boynuma bağlanacak bir urgan varken ne kadar umutlu konuşabilirim bilmiyorum. Ölmekten korkuyorum
Reklam
“Zor işlerden korkmuyorum,özellikle de ödüllerin ne kadar tatlı olduğunu bildiğim zaman.Sensiz yaşamaktansa bu savaşı kaybetmeyi tercih ederim ve kendimi sana tekrar tekrar kanıtlamam gerektiği anlamına geliyorsa bunu yaparım.Bana kalbini verin,o bende kalacak.”Henüz farkında olmasa da benim kalbim zaten onundu.
"Zor işlerden korkmuyorum, özellikle de ödüllerin ne kadar tatlı olduğunu bildiğim zaman. Sensiz yaşamaktansa bu savaşı kaybetmeyi tercih ederim ve bu kendimi sana tekrar tekrar kanıtlamam gerektiği anlamına geliyorsa bunu yaparım. Bana kalbini verdin, o bende kalacak." Henüz farkında olmasa da benim kalbim zaten onundu.
Sayfa 666 - XadenKitabı okudu
Hiç olmazsa, bu anda duyduğu şeye korku denemezdi. Sadece rahatsız olmuştu. İçine birdenbire, renksiz, mânasız bir şey, henüz cinsini bilmediği bir hayvan çöreklenmişti. Ne olduğunu anlamak için beklemek lâzımdı. "Ölümden korkmuyorum, diyordu. Bütün ömrümce ölüme o kadar yakın yaşadım ki... Ondan korkmama sebep yok." Fakat harp, hattâ
Sayfa 72 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Ah şu duygu halleri....
Yalnızım ama güçsüz değilim. Sustum ama konuşmaktan da korkmuyorum. Dargınım ama kırılmadım. Küstüm ve barışmayacağım.
Reklam
Hiç olmazsa, bu anda duyduğu şeye korku denemezdi. Sadece rahatsız olmuştu. İçine birdenbire, renksiz, manasız bir şey, henüz cinsini bilmediği bir hayvan çöreklenmişti. Ne olduğunu anlamak için beklemek lazımdı. "Ölümden korkmuyorum, diyordu. Bütün ömrümce ölüme o kadar yakın yaşadım ki... Ondan korkmama sebep yok." Fakat harp, hattâ gidenler için bile sade ölüm değildi. Tek başına ölüm basit bir şeydi. Bazen insan ona en son çare diye bakabilirdi.
İçine birdenbire, renksiz, manasız bir şey, henüz cinsini bilmediği bir hayvan çöreklenmişti. Ne olduğunu anlamak için beklemek lazımdı. "Ölümden korkmuyorum." diyordu. "Bütün ömrümce ölüme o kadar yakın yaşadım ki... Ondan korkmama bir sebep yok."
Resim