Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuması Biraz Sabır Gerektiren Kaside(Yokluk Üzerine)
KASİDE-İ ADEM (YOKLUK KASİDESİ) Can verir âdeme endişe-i sahbâ-yı adem Cevher-i can mı aceb cevher-i minâ-yı adem Yokluk kadehinin düşüncesi insana can verir. Acaba yokluk şarabının özü canın cevheri midir? Çeşm-i im'ân ile baktıkça vücûd-i ademe Sahn-ı cennet görünür âdeme sahrâ-yı adem Yokluğun vücuduna tetkik (inceleyici) edici
bu aralar biraz daha büyüdüğümü hissediyorum. esasen bu aralar biraz daha acı çekiyor, hâr içre kalıyor ve biraz da biraz daha farklı pencerelerden bakmayı,
Reklam
Bafra'nın Plakçıları
Plakların son dönemi, kasetlerin yaygın olduğu yıllardı... Bafra'nın bir çok önemli noktalarında yer bulan müzik dükkanlarından yükselen melodiler şehire bir canlılık, bir hareket katıyor, yeni çıkan albümlerin kapakları vitrinlerini süslerken, beni de dakikalarca önünde selam dururcasına önlerinde dikiyorlardı.. Neredeyse şehirdeki tüm
Yaş 28 Yolun Neresi 28 yaşındayım. Bundan mıdır bilinmez cümlelerim yeknesak. Dilimde kekremsi bir tat yüzümse zaten buruşuk... Yaşamak acımtrak ve ıssız. Uykusuz gecelerimi yorganla örrtemezken hep üşütür içimi yalnızlık. Yalnızlık ki kalabalık ortasında bile. Neden niçin ve hatta nasıllar üşüşmekte. Hadi nedeni ve niçini anladık da nasıllara ne demeli? Bir de bu çıktı başıma şu yaşımdan sonra. Nasıllarla haşır neşir , anlamsız cümleler, hayatlar devrik, tıpkı cümleler gibi, en iyi ihtimalle eksiltili... Üç noktalarımız bir yaşam tarzı, tamamlanmamışlık içimize sinmekte ve ben hala 28 yaşındayım. Rakamla 28 üstelik yazıyla belirtecek kadar yaşlı değilim henüz. Ama biiyorum ki yaşlanınca da bilmeyeceğim çünk ben sorudan bi haber doğmuşum. Nasıllar, nedenler, niçinler her yanımda, örselenmiş ve hapsolmuşum. 28 yaşında olmak kabullenmek, bakkaldan ekmek alırcasına yaşamak belki, sessiz, usulca ve dağınık. Özensiz ve acelesiz. Kayıp hissi hat safhada ve kaçırılan şeyler var, hep soyut. Hep muamma. Cevap yok, sorruda saklı filan da değil. Sorunu kendin seçiyor canını en az yakan yanıtı seçiyorsun ve evet artık daha hafifsin hem de sarkmaya başlayan yanaklarına, yer çekimine yenik yan yağlarına ve bombeleşmeye başlayan göz altları torbalarınla. 28 yaşında sen olabiliyorsun ve anlıyorsun. Artık çok geç. Neyse ki önünde hayıflanacak uzun bir ömür var. Kapa gözlerini ve haykır yaşlı çocuk! Keşke! Keşke! Keşke!
Kendi Başıma
İçimde bir dünya yarattım, seni de Tanrı yaptım Cehenneme attın beni, oysa ben yalın ayaktım Bugün doğmadan bir yarın bitti Helal olsun mutluluğumu istiyordun alıp gittin Güzelliğini gören bakardı da kıskanırdım ya hani Ben artık kıskanamam seni Göz yaşlarında ıslanırdım ya hani Ben artık ıslanamam sevin Bu sana son mektubum anla Yarına ters
GECE YARISI KAPIMA KERTENKELE BIRAKAN GİZEMLİ YARATIK
Gecenin bir yarısı, tek odalı odamda yatağımda uzanmış, uyku tutmayan gözlerimle telefonumla dünyadaki gelişmeleri takip ediyordum. Derken kapıdan gelen sesler dikkatimi çekti. Miyavlayan bir kedi sesi. Üstelik tam da kapımın önünde. Kapıyı açtım ve karşıma tanıdık bir sarı renk çıktı: Sarı Dişi! Birkaç günde bir uğrayan, ofisin önünde arada bir
Reklam
Buda böyle bisey adı neyse.....
İnsanlar koca koca hatalarını çuvala basıp Sizin küçücük hatalarınızı duvara asar. yara veren o değilde kendi kendine kızar insan her güvendiğinde iki ayaklı mahluklara. kah düşüyorum boşluklara kah çıkarım en yuksekteki sarp dağlara ama ne farkeder en zirvede bile bi yavşak gelip çelme takar ve seni en bastan başlatır tırmanmaya. Küçük dil kadar
85 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.