Kim olduğumuz sorusuna cevap ararken, aklımız hep, kim olacağımız sorusuyla karışıyor. Kim olacağımızı düşündüğümüzde ise kim olmak istediğimiz sorusu peşimizi koyvermiyor. Gerçekte, kim olduğumuzu öğrenme süreci içinde bile kimliğimiz yeniden oluşuyor. Sanki Werner Heisenberg'in belirsizlik ilkesine tabi olmuş gibiyiz. Nerede olduğumuzu öğrenmeye çalışırken nereye gittiğimizin bilgisi elimizden kaçıyor, eğer nereye gittiğimizi bilme gayretine kendimizi kaptırırsak nerede olduğumuzu unutma tehlikesine uğruyoruz. Ama bütün bu belirsizlik içinde karartılamayacak, önemi azaltılamayacak, vazgeçilemeyecek bir kalkış noktamız var: Bizler, hepimiz birer ürünüz. Hepimiz husule geldik, hepimiz oğullar ve kızlarız.
Sayfa 17
Kore'ye döndüğümden bu yana geçen yedi yıl boyunca nefret ettiğim bir diğer şey ise hayatından bezmiş insanların, başkalarının özel hayatlarına burunlarını sokmalarıdır. Bu tıpkı evlilik aşamasında olan bir kadın ve erkeğin, baştan sona birbirini tanımaya çalışması gibidir. İşgüzar insanlar da hep beni bulurdu. “Evli misiniz, hanımefendi?" Sonrasında, "Neden evlenmediniz?" sorusu gelirdi. En sonunda da, "Pekâlâ o zaman. Ne işle meşgulsünüz?" derlerdi. Bu ve bunun gibi sorular birbirini takip ederdi. Böyle sorulara maruz kaldığımda, bu kişilerin bu soruyu ne için sordum diye düşünüp düşünmediğini merak ederdim. Acaba başkalarına sorular sorarak; neden evlendiklerini, ne için çocuk sahibi olduklarını, hayatlarının neden bu hale geldiğini sorguluyor olabilirler miydi?
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
Uğultulu Tepeler #kitapyorumu Beni derinden etkileyen bir kitabın yorumu ile geldim. Normalde klasik kitaplara puan vermiyorum, belki daha önce okuduğunuz kadar detaylı ve bilgili incelemeler de yapmıyorum ama bana neler hissettirdiğini ve düşündürdüğünü yazarak düşüncelerimi paylaşmayı çok seviyorum. Öncelikle söylemem gerek ki kitabı neredeyse
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,7bin okunma
Tarihin doğrusal olmadığını düşündüren pek çok şey var. Aksini düşünmek için de istense pek çok veri bulunabiliyor. Zaten insan olarak temel sorunumuz verilere göre teori üretmek yerine teoriye göre veri toplamak.. Matematik hesaplarıyla pek çok olasılıklar içerisinde dünya gibi ve belki de daha yaşama elverişli gezegenler olabilir deniyor
🗣️ Felsefenin En Önemli Görevi Gevezeliği Ortadan Kaldırmaktır Yanıtı olmadığı sanılan ne çok sorusu var yaşamın ya da yanıtı aranmayan ne çok sorusu var yaşamın diye bir başlangıç yapmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Sorular bile çaresi doğada diyor bize sorular içinde tüyolar vererek. İlkbahar ile sonbahar arasında ne fark
Kim olduğumuz sorusuna cevap ararken, aklımız hep, kim olacağımız sorusuyla karışıyor. Kim olacağımızı düşündüğümüzde ise kim olmak istediğimiz sorusu peşimizi koyuvermiyor. Gerçekte, kim olduğumuzu öğrenme süreci içinde bile kimliğimiz yeniden oluşuyor. Sanki Werner Heisenberg'in belirsizlik ilkesine tâbi olmuş gibiyiz. Nerde olduğumuzu öğrenmeye çalışırken nereye gittiğimiz bilgisi elimizden kaçıyor, eğer nereye gittiğimizi bilme gayretine kendimizi kaptırırsak nerede olduğumuzu unutma tehlikesine uğruyoruz. Ama bütün bu belirsizlik içinde katılamayacak, önemi azaltılmayacak, vazgeçilmeyecek bir kalkış noktamız var : bizler, hepimiz birer ürünüz. Hepimiz husele geldik, hepimiz oğullar ve kızlarız.
Reklam
507 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.